Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
YadigarR
YadigarR

Benliklerim

Yorum

Benliklerim

6

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

921

Okunma

Okuduğunuz yazı 6.2.2011 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.

Benliklerim



Keskin keskin bakışlarını kendinden son derece emin, gözbebeklerimi kilit altına almak istermiş gibi bana dikmişti. O anda gelmişimin geçmişimin, iyi kötü bütün olaylarını ve kararlarını tekrar analiz ettiğini sezebiliyordum. Korkuyordum ama bir o kadar da güvende hissediyordum kendimi. Aklım erdi ereli her karar anımda, her kararımda imzası olan ikinci benliğim bu konuyu gerektiği kadar önemsememsine rağmen inatla ve azimle konuya hakim olmaya çalışıyordu. O beyaz gözlerini saat dikişinde sanki hakim olmak zamana hükmetmek arzusu besliyordu. Aslında bu pekte yabancı olmadığım bir andı. Daha önceleri de bir iki defa üzerimde böyle sarih bir hakimiyetlik havası estirmişti. Kül tablasındaki sigaramı iki parmağıyla yakalarken ağzında bekleyen kelimelere izin vermişti;

- “Daha önce verdiğimiz kararı değiştirmeyeceğiz. Unut O’nu” dedi.

İki parmağının arasındaki sigaramla beraber benim düşüncelerimi de ezmişti. Vücudum kendini bırakmış yalnız ağzım kıpırdıyordu;

- “Peki… Ama neden hep araf da kalıyorum. Yani Aşk… Aşk söz konusu oldu mu neden hep araf da kalıyorum. Bu beni çok yıpratıyor.”

- “Bunun sebebi de sonucu da sensin”

Annesinin on defa anlatmasına rağmen hala anlamayan yada anlamak istemeyen çocuğun gözlerinde ki bakışla, süzüyorum ikinci benimin ağzını ve gözlerini. Narince gülümsüyor ve bir anne şefkatiyle konuşuyor benimle;

- “Senin kafandaki Leyla modeli… Hiç fark ettin mi ? Yada düşündün mü ? Yedi sene evvel sevdiğin kız ile şimdi sevdiğin kızın arasında nasıl bir benzerlik olduğunu ?”

Durdu. Düşünmemi, analiz ve karşılaştırma yapmamı istiyordu. Durdum. Henüz taptaze anılarıyla zihnime mıh gibi kazıdığım Sema’yı gözden geçirmeye başladım. Semanın, şeytanla satranç oynamaya müsait aklı ve zekası vardı. Azimli. Dik başlı. Asi. Genel hatları bunlardı. Durdum. Yenice farkına varabilmiştim. Üzerinden yedi sene geçmiş olmasına rağmen beynimin üç lobunda da son derece canlı ve tazeydi Beria’yla anılarımız. Hem şaşırmış, hem de hoş karşılamıştım bu durumu ne de olsa Aşk’ın beyinde kalıcı izler ve anlar bırakması gayet normaldi. Ama işin ilginç olan kısmı Beria ve Sema tek yumurta ikizi gibiydiler. Surat ve vücut olarak ne kadar zıtlarsa yapı olarak bir o kadar eş idiler. Tartıştığımız, ayrı düştüğümüz konular. Yani sorunlar her ikisinde de aynıydı. Ben bunların düşüne durmuşken, ikinci benim ortadan kayboluvermiş. Şaşkın şaşkın odayı bir uçtan bir uca kontrol ettim. Ne zaman gittiğini anlayamayacak kadar kendi içime düşmüşüm. Bir süre öylece oturdum. Düşünüyordum ama ne düşündüğümü bilmiyordum.

Neden sonra, birinci benimle ikinci benimin sesleri kafamı gayri ihtiyari kapıya yönlendirmeme neden oldu. Fazla sürmedi kapıda belirdiler. İkinci ben;

- “Olanı kabullenmek, ertelemektir …” diyor ve beraberce önüme ilişiyorlar.

Küçük dörtgen odamda bir tane koltuğum var ama biz hep yerde oturuyoruz, öyle rahat ediyoruz. Tamamen boş olmasa da, odam eşyaya aç ama kitaba tok. Kütüphanem yok. Özellikle almadım. Kitaplarımı duvara güzelce istiflemek daha çok hoşuma gidiyor. İkinci ben konuşuyor. Birinci ben hiç kaale almıyormuş gibi boş bakışlarla etrafı süzüyor, ilgilenmiyormuş gibi davranıyor.

İkinci ben’e kızgınım aslında yapmak istemeyeceğim şeyler yaptırıyor hep bana biliyorum iyiliğimi düşünüyor ama yinede canım acıyor, aldığı kararlardan ötürü.

- "Hayatına değer vereceksin ve ne için harcadığına ..." diye devam ediyor, ikinci ben.

Bütün hissiyatlarım isyanda. Odanın duvarları, çöp öğütür gibi öğütmeye çalışıyor beni. Bunalıyorum. Gitmek istiyorum, haykırmak, bırakın beni. Çıkın. Yalnız bırakın. Demek istiyorum ama söyleyemiyorum. Her halde korkuyorum onlarda giderlerse, kimsenin kalmayacağından. Birinci benim son derece sakin bir tavırla;

- " Farkında değil misin ? Bak çocuk üzülüyor! " dedi. Gözleri ile beni işaret ederek.

Bir şey söylemiyorum. Şaşırıyorum az da olsa. " Bu kadar belli oluyor mu üzüldüğüm ? " diyorum kendi kendime, içimden. Aslında ben de ikinci benden yanayım katılıyorum onun söylediklerine ve yaptırmak istediklerine. Çünkü biliyorum. Çok çelişkiye düştüm. Çok defa dışladım ikinci benimi ama her defasında haksız çıktım. Hep üzülen, kırılan, ben oldum. Bu sefer onun dediğini yaptım. ’Git!’ dedim, O’na ama yine üzülen ben oldum. İkinci ben durumu izah etmeye çalışıyor birinci ben’e ama boş, kaale almamakla beraber inanmakta istemiyor, birinci ben bu duruma. Araya giriyorum korkarak ve nazik bir tavırla;

- " Birer kahve içer miyiz ? "

İkinci ben her zaman ki esrarengiz tavrıyla, İskoç usulü soruma soruyla karşılık veriyor;

- " Bir şeyler mi yazmak istiyorsun ? "

Susuyorum. Anlıyor beni. İkinci benimin en çok sevdiğim yanı her tavrımdan her kelimemden ne yapmak istediğimi anlıyor. Beni anlıyor... Beni tanıyor... Bir yudumluk sessizlik oluşuyor ortamda. İkinci ben, kalem kağıt getiriyor. Ve mekandan ayrılıyorum bedenimi hiç kıpırdatmadan. Elim, devasa bir azimle yetişmeye çalışıyor aklıma...







Mustafa YADİGAR

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Benliklerim Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Benliklerim yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Benliklerim yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
giorgi
giorgi, @giorgi
9.2.2011 15:28:14
geç okudum ama kesinlikle günün yazısı olmayı haketmiş paylaştıklarınız.. bir bakıma tercüman olmuş ruhlarımıza..
tebrik ederim..
_cânâ_
_cânâ_, @-cn-
7.2.2011 23:19:34



Birinci, ikinci ve hatta sonuncu benlerle bitmeyen muhabbetler...Olmasa olmazımız güzeldi.Saygıyla
adem_dumlu
adem_dumlu, @adem-dumlu
7.2.2011 22:45:08
okurken biraz kafa karışıklığı oluyor ama elinize sağlık konu güzel

selametle
Jale Keskin (Karadurmuş)
Jale Keskin (Karadurmuş), @jale-keskin-karadurmus
7.2.2011 10:47:02
Akıcı bir dille anlatılmış.Çok beğendim. Tebriklerimle.Selamlarımla.
Aynur Engindeniz
Aynur Engindeniz, @aynurengindeniz
7.2.2011 09:17:54
Çok güzel. Tebrik ediyorum.
incidal
incidal, @incidal
6.2.2011 22:42:15
Hep ilgimi çeken bir konuyu dile getirmişsiniz.benzer konuda bir öyküm var.Belki ilerde sayfama koyabilirim.Sizinde benzer konuyu işlemeniz dikkatimi çekti ve çok güzel olmuş.Selamlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL