Ekranların neşeli, kıpır kıpır yıldızı Defne Joy Foster, bir evde ölü olarak bulundu. Hayatını yitirdiği ev Ahmet Altan’ın oğlu Kerem Altan’ın evi. Bir barda tanışıyorlar ve eve geçiyorlar. Bu haber duyulunca herkes başlıyor ahlak bekçiliğine. ’’Evli barklı kadının ne işi var?’’, ’’Bir anne bunu yapar mı?’’, ’’Ahlak, izan kalmamış’’ vs.

Söz konusu bekçiliğine bir takım köşe yazarları da katılıyor. Olay büyüyor. Ölü üzerinden ahlak nutukları atılıyor. Annelik, eş olmak üzerine bir psikolog edasıyla görevler biçiliyor.

Ölümü geri planda kalıyor.



Tüm bunlar bir kadın olduğu için gerçekleşiyor. Bizim için bir kadının kendine biçilmiş özel sınırları aşması büyük bir kaostur. O bir kadındır. Kadın olduğu için yapmaması gerekenlerle ilgili insanların kafasında binlerce sayfalık listeler vardır.

Bizim ahlakçı tayfa Defne Joy Foster’i bir bekar erkeğin evine gittiği için eleştirirken, sözü edilen erkeğin evli bir kadınla ne işi olduğunu sorgulamıyor. Çünkü erkek için bunlar doğaldır.

Erkek olsaydı eminim kimse ölümü üzerine de bu kadar konuşmayacaktı. Birkaç muzip çıkacak, ’’Herif uçkur derdine gitti aga’’ diye alay edip, eğlenecek ve konu kapanacaktı.

Kocası için ciddi bir travma olduğu şüphesiz. Gel gelelim burada karı-koca arasında ciddi bir uçurum var demektir. Belli ki Foster, o gün bir sıcak liman aramıştır kendine. Bir insanın özel yaşamıdır, kimseyi ilgilendirmemesi gerekir.

Ölmeseydi hiç birimiz bu olayı bilmeyecektik.

Benim derdimse çok başka.

Bugün bir kadın sırf kendi özel hayatı içinde eğlenmek istediği için ortalığı ayağa kaldıranlar, esas tepki gösterilmesi gereken konularda dut yemiş bülbül olarak ağaçlarda yerlerini almaktadırlar.



Buradan sormak istiyorum. Sırf bazı şeyleri daha iyi anlasınlar diye.

Ey ahlak bekçileri;

Sizler bir İslami değerler üzerine oynayan bir köşe yazarının henüz ortaokul çağında bir kızı istismar etmesine göz yumanlar değil misiniz?
Yaşına başına bakmadan 17 yaşındaki kızla evlenen bir moruğu alkışlayan da sizdiniz, haydi itiraf edin.

Binlerce genç kızın cinsel saldırıya uğramasını umursamayanlar kimdi dersiniz?
Tecavüze uğradığı için toplumdan dışlanan, hayatı karartılan kızlara bir gün olsun beyninizin kıvrımlarında yer verdiniz mi?
Sadece yabancı bir erkek mi yapıyor bunları diyorsunuz?
Bir babanın sırf amcasının oğluyla gezdi diye kızına ’’Bekaret kontrolü’’ kisvesinde günlerce tecavüz etmesine, kızından doğan bebeğini öldürmesine ses etmeyenler sizdiniz.
O kız gibi öz babalarının tecavüzüne uğrayan gencecik kızlara ne diyeceksiniz?

Yemek yapmadı, sevişmek istemedi, yan baktı gibi nedenlerle yine binlerce kadının erkeklerce öldürülmesine göz yumanlar kimdi bir düşünün.

Sırf kız olduğu için eğitim hakkından mahrum edilen çocuklarla ilgili bir şey yapmaya çalıştınız mı siz?
Sizler, bir gün olsun çıkıp oyun çağında babaları yaşında adamlarla evlendirilen kızlara tepki gösterdiniz mi?

Her gün aile içi şiddete maruz kalan yüzbinlerce kadın için ne yaptınız?
Kavganın, gürültünün eksik olmadığı evlerde büyüyen çocukların ruh hallerini hiç hayal ettiniz mi?

*

Ülkesindeki asıl tepki gösterilmesi gereken olaylara ses etmeyip, bir genç kadının özel hayatına dil uzatanları ciddiye almam ben. Yaşı, konumu ne olursa olsun gerçek ahlak, toplumsal meselelerle ilgili duyarlılıkta gizlidir.

Eminim ki Foster yaşasaydı ileride çocuğuna bir açıklama yapacaktı mutlaka. Neden yaptığını açıklayacak, belki çocuğun babasıyla olan sorunlarından bahsedecekti.

Peki sizin bir açıklamanız var mı?


Özgün Kaplama