Bir dostluk hikayesiydi okuduğum

ne kahramanlık hikayeleri gibi maceralıydı ne de aşk hikayeleri gibi duygusal.

Mükemmel olmak gibi bir niyeti yoktu,ruhunu serinletmesi yeterdi.

’Dostlar ırmak gibidir,kiminin suyu az kiminin çok,kiminde elleriniz ıslanır

yalnızca,kiminde ruhunuz ıslanır boydan boya...’Şairin tarif ettiği dostlardan biriydi

okuduğum hikayenin sahibi.İşte aralarına kocaman bir okyanusun girdiği,ruhu boydan

boya yıkayan bir dostluk ve hikayesi...

Hep duyardım seni,adının geçtiği yere tarifi imkansız bir huzur gelirdi.Yüreklerde

sızlayan,hasretle beklenen bir sevgiydi bu.Sevilirdin hemde çok sevilirdin.O kadar büyük

ve ihtişamlıydın ki senin kaderin tüm dünyanın kaderi oılmuştu.Dayandığın mana okadar

zengindi ki seni anlatmaya yetemezdi hiçbir lugat.Kavrulan yüreklerin,gözlerden dökülen

yaşların tek sahibisin.Sen öyle mükemmel bir sevgilisin ki kupkuru çöllerde,ızdırap

yangına yağan rahmet tanelerisin.

SENİ öyle seviyorum ki dikenlerin bile batmasına aldırmadan güle doğru koştuğum

yolun sonundaki vuslatımsın.SEN kalbime nakış nakış işlediğim,kimselere

gösteremediğim,uykusuz gecelrimin YAR’ısın.

Nezaman düşünsem seni başucumda gökkuşağı misali birçok renk açar,onca renk

içinden tek renge sığdıramam seni.Masmavi ve aydınlık bir dünyaya gidiyorum

seninle,sevginle.öyle ki o masmavi deryada senin sayende boğulmadan durabiliyorum.Adını

andığımda duruluyor deli dalgalar ve sukunete eriyor tüm kainat.

Seviyorum seni ey sevgili...çoğalan hasretim yaksada tüm benliğimi seviyorum

seni.Hasretimsin ve bu hasret küçücük bir ırmağın deryasını özlemesi gibi.Hasret

duymayan yoktur sana,insanlığın hasretisin.Hasretin kavurduğu gönüllerin SULTANISIN

Hasret elbisesini giyip ruhlarını kavuranlar alevlerden gülistana varmaya adarlar

varlılklarını,gönül ateşinde pervane olurlar işte sen bu hasretlerin,özlemlerin en özlenenisin.
Sözlerim kifayetsin kalıyor anlatamıyorum seni SULTANIM.Affet beni canımın canı

canım SULTANIM.Yokluğun öyle bir hüzün ki bende pare pare oluyor yanık sinem.Aşkımın

en üst mertebesisin biliyormusun bunları sultanım...

Seni bekliyorum Ey Dost!
Yüreğimi yüreğine dokundurup,hasretimi özlemime sarıp sarmalayıp seni

bekliyorum.Yanan yüreğime rahmet yağmuru diye yağmanı bekliyorum.Sana

muhtacım,sana susamışım gelde dindir acılarımı ey dost! Halim sensiz harap ve perişan...

Gel Ey Dost! yolu karanlık,kalbi kör,vicdanı ve kulakları sağır insanlara ışık sunarak

bir el uzat.Sinelerde yanan kor ateşlere serinlik getir.

Gül görmemiş,Gül kokusu duyamamış,gülden habersizlere GÜL kokunla gel...

Gel ey sevgili gel ki senin gelişin bayramımız olsun,yetimlerine bayram ol,hayalini kurup

hasretle beklediğimiz vuslatın sahibi olmaya gel.Gel ki bu ahirzamanda yüzümüzde

tebessümler açsın,sana bukadar ihtiyacımız varken yanık bağrımıza serpesin tebessümünü.

Gel Ey Dost,Gel Ey Sevgili gelki günahkar halimiz ihlas sularıyla yıkansın,gel ki

mevsimsiz karlar yağsın,her iklimde açsın güllerin.Gel de kayblduğumuz yollarda izini

bulalım.bunca kötülüğe bunca vefasızlıpa rağmen seni sevenlere rahmeti sonsuz sevginle

gel ey sevgili gel..

Nuruna muhtaç ümmetine sal nurunu sultanım

RABBİM bizi SENDEN ve rızasından ayırmasın,dualarımız sana dileklerimiz sanadır.
GÖZÜMÜZ YOLLARDA HASRETLE,SEVGİYLE,ÇOĞALAN ÜMİTLE SENİ BEKLİYORUZ SULTANIM...!!!