6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
951
Okunma

Demokrasinin olmadığı ülkelerde, insanların hayâllerini, rüyalarını süsler demokrasi. Silâhlı, silâhsız ne mücadeleler verilir, ne kanlar akıtılır, nice de canlar yitirilir !
Bize de çok pahalıya mal olmuştur. Kazanıldığında, şenlikler yapılmış, bayramlar ilân edilmiştir.
Demokrasi, halkın özgür iradesiyle kendini ve ülkeyi yönetecekleri seçtiğİ, eşitliğin, özgürlüğün, çağdaşlığın, hak ve adaletin olduğu / olması gerektiği çok güzel bir rejim ve insanlık için bir nimet / olmalıdır.
Seyredelim ülkemizi bakalım : Kimler için nimet, bizim demokrasimiz ? Halk için mi, yönetenler için mi ? Bence herkes için olmalı. Ama ne yazık ki değil.
Siyasiler, siyasetle uğraşanlar, seçilmek, bir yerlere gelebilmek için, her türlü suistimale girişiyorlar bu ülkede. Seçilmek için de, seçildikten sonra da her türlü suistimali mübah görüyorlar.
Milli duygular, din, ahlâk, mezhepler, etnik farklılıklar, cinsiyet vb. hepsi, siyasetçilerin heybelerindeki malzemeler bu ülkede. Bozdur bozdur harca demeye falan gerek yok. Onlar bozdurmadan da harcıyorlar.
O kadar çamur halini aldı ki siyaset ; sonunda spora da bulaştı işte. Galatasaray için, Türk sporu için inşa edilen Ali Sem Yen Spor Kompleksi’nin TT Arena Stadı’nda yaşanan olaylardan haberdar olmayan, etkilenmeyen kaldı mı ? Peki bu olayın iç yüzünü kaç kişi biliyor ? Hiç bilgi sahibi bile olmadan, olumlu-olumsuz konuşmayan kaldı mı ?
İzninizle bir kaç söz de ben söyleyeyim.
Ülkemizde tüm stadlar, klüplere kiralık olarak veriliyor. Hatta kendileri inşa etmiş olsalar bile. (Örneğin ; Şükrü Saraçoğlu Stadı’nı Fenerbahçe inşa etmiştir fakat mülkü değildir.) Ali Sami Yen Stadı da Galatasaray takımına kullanma hakkı olarak verilmişti. Fakat bir takımın elinden stad olmak pek mümkün değildir.
Bu yüzden de, arsa ve konum olarak çok değerli olan Ali Sami Yen Stadı Galatasaray’ın elinden, karşılığı verilmeden alınamazdı. Verilen karşılık da maalesef siyasiler, ilgililer ve ortalığın karışmasına sebep olan yöneticilerin söylediği gibi, ne TOKİ’nin, ne de Hükümetin ya da bir partinin cebinden, kasasından verilmiş falan değildir.
Galatasaray’ın,bizzat tapulu arazisi olan Seyrantepedeki 384.000 metrekarelik arsanın, 264.000 metrekaresi TOKİ’ye bırakılıp, geri kalan 120.000 metrekaresine, verilen miktara karşılık Stad yaptırılıyor.
Bu alışverişten kazançlı çıkan taraf devlet ve TOKİ’dir. Ali Sami Yen Stadı’ndan ve TOKİ’ye bırakılan 264.000 metrekarelik arsadan kazanılacak rant çok büyüktür.
Galatasaray camiası bunun hesabını ya da reklamını falan yapmayı aklının ucundan bile geçirmeyip, Türk futboluna güzel bir stad kazandırılımş olmasından dolayı, emeği geçen herkese şükranlarını sunarken, Türk spor camiasının, gelmiş geçmiş en centilmen, en efendi, en adam yöneticilerinden biri olan, Rahmetli Özhan Canaydın hakkında aşağılayıcı sözler ederek, siyasi puanlar kazanma sevdasında olan çamur siyasete cevap vermek,
ayıplamak ve hatta yuhalamak, her Galatasaray’lı kadar, vicdanı olan her insanın hakkı ve görevi olacaktır.
Türkiye’de siyaset bu kadar çamurlaşmış ve dinden, mezhepten, baş örtüsünden, etnik ayrımcılıktan sonra, spora da bulaştırılıyorsa, yazıklar olsun böyle demokrasiye !
Çamur siyaset ! Milli duygularımızdan, dinimizden, mezhebimizden, etnik kimliğimizden ve spor sahalarımızdan defol !
Fikret TEZAL