3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1572
Okunma

Bir Annenin Çilesi
bir zamanlar duyardım insanın mevsimini
... ve şimdi inceledim sonbaharda birini ,
dün bir nine gördüm ihtiyarmı ihtiyar,
kimin aklına gelir buda gördü ilkbahar ,
dişleri dökülmüştü beli ise iki katlı ,
üstelik evladı yok ama altı evlatlı ,
yanına yaklaşınca baktım ki ağlıyordu ,
yakındı bir sürü dert , anam niçin dogurdu ?
_ Ne oldu böyle , nedir perişan halin ?
_ Ne yapayım evladım , söyle ben ne yapayım ?
altı evladım vardı ne çileyle büyüttüm ,
tatlı uykumdan kalkıp sütümü içirirdim ,
ümit ederdim yavrum bunlar bana bakacak ,
nereden bilirdim ki , sokaklara atacak ,
okutayım onları büyük adam yapayım ,
tek düşüncem o zaman düşmanı çatlatayım ,
meğer dünya yalanmış yalanmış o baharlar ,
bunu genç olan gençlik , ilkbaharda zor anlar ,
_ çok üzüldüm , nineye ektiklerini biçmiş ,
iman aşılamamış , şana şöhrete gitmiş ,
yaradanını bilmeyen , Ana ’sını bilir mi hiç
darulaceze dolu evlatlı ana’larla ,
gençlikteki günahlar , hülyalar , kala kaldı onlarda ,
o yüzden sırf o yüzden ,
yaradıcımızın sözünü dinleyip güvenelim ,
o nasıl büyüt derse biz öyle büyütelim .
Gülay GÖKTÜRK