4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
955
Okunma
Bir rüya mısın sen sevgili? Bir ceza veya bir bedel…
Hükümsüzüm henüz; kefen takılmadı dalıma. Adım soğuk duvarları yalamadı ancak dalgalar bir bıçak gibi keserken falezlerin keskin yüzlerini, elbet armut toplamıyordu ellerim. Solgun bir bedende tek yürek olmuş koşuyordum, biteviye ve çaresizliğimle…
Bir savunma yapmalıydım. Yenik düşmeden ellerim ve hâkim olarak dizlerime; dik durmayı henüz öğrenmiş bir çocuk gibi; korkusuzca ileriye bakabilmeliydim, yaptım… Belki yargıyı yargılamak manasız ama verilen kararlar anlamsız. Sebebim oldu bir aşk yazı, sebebim oldu bu kara kalemli, beyaz alınlı, kırmızı cübbeli; büyük adamlar. Sebebime sebep; hükmün son maddesindeki; “kaçak yolcu İbaresi”dir…
Sebebim oldun sevgilim. Adın dudaklarımda bir özlem, sesin kulaklarımda bir eda iken; yalnız üç beş yıl giymişken gereksiz hükmü terk edişin bitirdi beni. Seneler evvelinden bir paslı yüzük ve bir tozlu kitaptın hatırladığım. Mistik bir melodinin eksik notalarında gizliydi adın ve ben bu gizin anahtarına sahip tek kişiydim. Bir buda gibi durmuş karşımda ibadet edilesi bir eda ile beklerken sen soğuk ellerimi; hayat yalın bir köprünün altında benim adıma bitiyordu.
Ben mahkûmların en masumuyum. Ve masumiyetime sebep senin tutkun dilindedir. Ruhuma huzur, bedenime sebebin adıdır adın. Cezam sendedir sevgili… Azad et beni…
FMÜ