Sevgili can günlük,


İstanbul’a ne kadar aşık olduğumu biliyorsun. Az mı biliyorsun? O zaman dinle beni de, sana İstanbul aşkımı izah edeyim, dilimde tüy kalana dek:



İstanbul... Rüyamda aşık olduğum kent. O kadar bana yakın ki kendisi, bin bir parçadır güzelliği üzerimde. Her özelliğini gözlerim kapalı tanırım. İnsanlarına saygım, kaldırımlarına özenim, boğazına düşkünlüğüm, galata köprüsüne vurulmuşluğum, istiklal caddesini arşınlamam doğal, taksiminde soluklanmak ayrı bir şiir, eminönü meydanına gitmişliğim çok...



İstanbul ismini duyar duymaz heyecanlanırım, yeni aşık olmuş bir bülbül gibi. Hemen kendime çek-i düzen veririm. Saçımı, elbisemi düzeltirim, biraz sonra olacak depreme kendimi hazırlarım istem dışı...



İstanbul, hiç bıkmadığım megapol. Ona rahatsızlığım ilan ettiğim günü hatırlamıyorum. Aksine adımladığım her metrekaresinde büyüsü bende kat kat katlanıyor. Gizemliğine doyumsuzluğum büyük. Kalabalık yanına hoşnutluğum baş tacı. Değişik yapısına, gittikçe karmakarışıklaşan dokusuna beklentim yüksek...



İstanbul demek aşk demek benim için. Benim için her anı yaşanmaya değer bir anlam...





........................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
8 Ocak 2011,,,13.52
Taksim-İSTANBUL