10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
583
Okunma

Dün, Erkeklerden Kadınlara Mektup Var’ demiştim,
www.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=70638
Bugün de;
Kadınların 24 şikayeti:
Siyah paltolu adamların olduğu dizilerde şuh kadınlardan duyduğunuz her sözcüğe inanmayın özellikle de tapılacak erkek olduğunuz masalına. Unutmayın siz Tanrı değilsiniz.
Telefona cevap vermiyorsak bilin ki telefonumuz kapalıdır. Telefonun sürekli açık olmasını emretmeyin. Belki farkında değilsiniz ama sosyal yaşam içinde telefonun kapalı olmasını gerektiren mekanlar vardır. Otobüs, sinema gibi... Belki de şarjımız bitmiştir.
Yolda izde gördüğünüz her arabaya iç geçirerek bakıp ısrarla modelini ve özelliklerini bize ezberletmeye çalışmayın. Arabalar sizin ilginizi çektiği kadar bizim ilgimizi çekmiyor. Anlayın artık bunu.
Bizim saçımızı fark etmeyip komşu kadının saçını fark ederseniz ve yanılıp bunu bize hissettirirseniz burnunuzdan haklı olarak fitil fitil getiririz... Haberiniz ola.
Çoğu kadın ısrardan ve baskıdan nefret eder. Israrlarınız nafiledir. Verdiğimiz cevapla yetinmelisiniz.
Alışveriş yapmak dünyanın en zevkli işidir. Ne aldığımızın önemi yoktur amaç para harcamak ve kendimizi iyi hissetmektir.
Sürekli papağan gibi “Seni seviyorum” diye palavra atmayın. Bu sözü ne zaman bıktırana kadar söyleseniz aldatıldığımızın resmidir.
Duyarsızlığınıza mazeret aramayın. Bizimle aynı üzüntüyü paylaşmayacaksanız sevincimize de ortak olmaya kalkmayın. Bizimle birlikteyken kendinizi özel hissetmiyorsanız yanımızda takılıp kalabalık yapmayın.
Bir yere giderken giydiğimiz her kıyafeti eleştirip değiştirmemizi beklemeyin. Onun boyu kısa bunun yakası açık bunun dekoltesi fazla diye gereksiz kıskançlıklar yapmayın.
Ekmeği masaya getirmeyi unutmuşsak ekmeği ısrarla bizden istemek yerine bizahmet yerinizden kalkıp mutfaktan ekmeği getiriverin. Masanın hazırlanmasında hiç yardımcı olmadınız bari bunu yapın.
Söyleyeceğiniz kelimeleri özenle seçip söylerseniz bizi üzmemiş olursunuz. Böylece size olan sevgimiz katlanarak artar.
Kendinizi aşıp bizi anlamaya çalışın. Birazcık çaba sarfederseniz başaracağınıza eminim.
Şişmanlasak bile ikidebir mankenleri örnek gösterip “Ne kadar harika vücudu var, manken gibi” diyerek laf vurdurmayın. Adı üstünde, onlar manken.
Her durumda işin kolayına kaçıp hiç alternatif üretmediğiniz için en ufak bir olumsuzlukta tökezleyip düşmeniz kaçınılmaz. Sonra ağlayarak yanımıza gelmeyin.
Renkleri bilmediğinizi kabul etmeniz büyük incelik.
Sarı Lacivert, Sarı Kırmızı, Siyah Beyaz dışında başka renkler de var. Bunlar kendi aralarında ana renkler ve ara renkler olmak üzere gruplara ayrılırlar. Bu konuda sizi fazla yormak istemeyiz.
En fazla 3 çift ayakkabınız olduğu için ve yenilerini almaktan şiddetle kaçındığınız için, her renk ve modele aynı ayakkabıyı giymekte ısrar ettiğiniz için, kendinizle ve bizimle uyumsuzluk içinde yüzüyorsunuz. Ne var sanki inat etmeseniz de birkaç çift daha ayakkabı alsanız...
Mağazada tezgahtar kızın cazibesine kapılıp o size önceki sezonun mallarını satmaya çalışırken mağazaya ne almaya girdiğinizi unutmayın.
Cuma + Cumartesi + Pazar = Mutfak emrinize amadedir.
Düz bir mantığınız olup çok kolay anlaşılabilir olmanıza rağmen konuşmayı lüks saydığınız için sizi bir türlü anlayamıyoruz. Affınıza sığınırız.
Evi temizledikten sonra yorgun ve bakımsız görünmemizi istemiyorsanız “Temiz bir evden ziyade bakımlı görünen bir kadınla bir evi paylaşmak daha anlamlıdır...” diyorsanız haftada bir temizlikçi tutarsınız. Siz de rahat edersiniz biz de.
Bizi aldatmak için yorgunluğumuzu bahane edip her fırsatta “Giderim!” diyerek bizi tehdit etmeyin. Gidene yol yakışır... Günlük yaşamımızda hayatımızı maddi manevi kolaylaştırırsanız bizde daha az yorulur ve daha iyi bir eş oluruz.
Aylarca süren baş ağrıları baş ağrısı değildir. Eşiniz olduğumuzu sadece yatakta hatırlamakta ısrar ettiğiniz sürece bu baş daha çok ağrır.
Anlatmadan anlaşılmaya aşık olabiliriz “Neyin var?” diye sormak yerine “Neyi var?” diye anlamaya çalışabilirsiniz. Yoktur çoğu zaman bişeyimiz. Bizim sadece ilginize ihtiyacımız vardır da onu da biz becerip söyleyemeyiz.
30 civarında ayakkabımız ve dolaplar dolusu elbisemiz varken halâ içimizde delice alışveriş tutkusu varsa tepkisizlikte sınır tanımadığınız içindir. Bu durumda kızsanız bile halâ bizimle ilgilendiğinizi düşünerek mutlu olabiliriz. Aslında bizimle değil paranızla ilgilendiğinizi bilsek de kendimizi kandırmaya dünden razı olabiliriz.
BİTTİ.
:) İyi bayramlar...