Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
yalciner17
yalciner17

Hemhalliğin böylesi/ ARDAHAN ÖYKÜLERİ/ 151

Yorum

Hemhalliğin böylesi/ ARDAHAN ÖYKÜLERİ/ 151

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

530

Okunma

Hemhalliğin böylesi/ ARDAHAN ÖYKÜLERİ/ 151

Eşikten gireli ayakta.
Paltosu soğuk kokuyor.
Meltem ılıyor.
Kokusunun yeli çarpar yüzüne yüzüne.
Eşikten gireli bu adamın: Gençti adam.
Havanın elvan kokusunu ıtırlar dağıtıyor.
Itriyat deposo yakınlarda mıydı?
Mücaviren esanscı mı dolaner?
Eksi havanın nemi var. Bu’su da mı vardı?
Palto üstüne herifin antipatik kaçmıştı.
Gahveanenin müşterileri taaccüp gösterdiğine göre bu ve bunu hazetmemiştiler. Nasıl hal yola koyacaksın? İçerdekiler kurt. Eski kulağı kesiklerden. Kokusuyla içeri dalan adamı ti’ye alır bunlar. Yaşlıların içinde başka halli biri var. Allahtan o vaziyete el koysa. Garipadamı hacilletmeseler. Antipatiklik kolayı... iş o ki sen sempatiklik et. Soğuğu mahanayla eşduygudaymışın gibi kokla. Havanın gecenin gündüzün yüksek basıncın burcu burcu nefesini kokla... sindirsene! El aleme faş olanacak. Millete meymunluk yapana... cak.
Sempatiklik, zorsa da kolayı var. Hafif tarafı var. Sen duygunu benzet ona.
İnsanlık için: O Yunan demiş: Hiç birşey bana garip gelmez. İnsanlara aitse eger.
Babayani herif papağını çıkarmış masaya koymuştu. Kendinide kundaklamış. Kalın Kızılay’ın verdiği paltoya bürünmüştü. Ayağında çift çorap. Tuj kırmızılı.
"Empati kursana Fağo." diye bağırdı. Herkes belliklendi. Empatiye mi? Bağırtıya mı? Sustu bu ahali benim de bir fikir irat etmemi hak getire! Zira açık bir anlaşma yoktu ortada.
Konolya markasını serf annamış. Tuvaletin önü, masada Fağoydu. Cevap verdi:" Empati ey koğermi Hakko Dayi? "
" Sen beni bir tarafından mı dinleyen can-ı can!"
" Hele allahın seversen gene de: Empati miydi"
" Empatiyi denesez Kokan delganlıya taaccüp etmezdiz"
1977 yıl senesi.
Sanat olayı bomba patlar gibi patladı.
Dillerinde çarşıya çıkan erkişi milletinin.
Aşağıda açıklayacağız.Kadınlar gahveaneye çıkamadıklarından.
" Allaha çok şükür." Ataerkil söylem ile: Leylek Palas’ın duvara çizilen resim konuşuluyor.
Ahmet Işığın eczaneye duvar bloğu tamamen kareleme metoduyla konusu koyunu kolunun altına almış köylü oturmuş ve sağ kolunu koyunun boynundan aşırmış siyah beyaz bir çalışma.
Resmin konusu popülerdiye. Tema halkca beğenilmişti. Reytingleri toplamıştı. Resmi... resmi merakla seyrediyordu insanlar. 3x3 metrekare yekpare blok. Uygurlardan biriydi çizen. Geçmiş gündür. Yalan olmasın. Bir kartpostaldan şematik şablon tarzında çalışıldı. Kareleme tekniği ortaçağda bulunmuş aktarma tekniğidir. Resmin enine ve boyuna doğru çizgileri eşit oranda çeker ve yukarıya harf değerleri, enden de rakamsal değer verilir. diyelim: 7C karede ’dana’nın gözü’ var; duvar da 7C’ye aynı şekli koyacaksın. Ensonu bütün çizgiler transfer olur resmin yeni yuvası duvarda.
Uygurların ressam aynı usul ile iki günde bitirdi. Birinci gün: çırpıları çehdi.( ÇEKTİ)
İkinci gün başladı çizgi değerlerini boyamaya... renk zat-i bir değerdi. Siyah beyaz renk değildi. Siyah beyazın açık tonu olsun.
Şoşartmamak mümkün mü? Resim Leylek Palası yükleyip götürüyor. Her itibarla. Yoldan geçen herkim dönüp bakıyordu. Yaradan allah hakkı öyle... Gahveane köşebaşında Cengiz Çeliğin ordan gelsen; Ahmet Işığın burdan ha keza gözün içine gülüşüyordu resim. Kıdikli adam resmi diye eser anılmaya başladı..
" - Leylek Palasa ne resim yapmışlar Eziz! Hele gör!"
" Koyunnan adam kol-boyun helal olsun. Kaabilliyet!..."
Kağıt oynayanlar, çay içenler. Resmi alakeyf seyrederdi. Bayağı zaman resim reytingten inmedi. Resmin üzerinde izlenme ölçüm cihazı olsaydı. ’ YAPRAK DÖKÜMÜNE’ izlenmede yaklaşamaz. Bir haftada yayından kalkan dizilere kort yondururdu fakatleyin.
Bu lafımda samimiyim. Yondururdu... yondururdu da... yondururdu!
Neydecen sen efendi? Bak sen o zaman ne çıkardı ölçümden.
Kor (KÖR) kimi elimize ne verseler saymadan mı alacağız?
Pardon! Kulağımıza ne deseler cihaza bakmayacak mıyız?
- Ola oğlum ne satiyersin sen eleceme?
- Konolya!
- Kaça satıyorsun bir şişesini?
- ..........
- Seslensene
- Yav ne seslenecem. Babası rahmetlik.
- Niye yavrum zoran mı getti?
- Dayı hele sen bene bak! Ben de beç gözü var mı?
- Oğul ne deyin sen? Şüşeyi kaça verersin onu desene aşkolsun sene.
- Dayiii!..
- He emi kurban, de!
- Ben konolyanın fiyetini Susuz da dedim bir. Hoçvan da dedim İki. Gülabertte dedim üç. Ey ben enayi miyim, Ardahanda da diyem.
- Ola valla yegenim haklısın!...
Gahvenedekilerin kanı kurudu cevap’ın karşısında.




yalçıner yılmaz
31-12-2010

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Hemhalliğin böylesi/ ardahan öyküleri/ 151 Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Hemhalliğin böylesi/ ardahan öyküleri/ 151 yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Hemhalliğin böylesi/ ARDAHAN ÖYKÜLERİ/ 151 yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL