11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1292
Okunma

Ap ak karlar yağmıştı. Yakacak odunu kömürü olmayanların içini karartan ap ak karlar...
Sıcacık odamda pencereden dışarıyı seyrediyorum. Karda yağsa, yağmurda, doluda yağsa Antalya’ya giden otobüsler, özel araçlar yaz , kış hiç eksik olmuyor. Beş yıldızlı otellere gidiyorlar.
Onlara bakıp düşünürken düştü yüreğime.Çok sevdim onu. Okşadım. Yattığımda da hiç aklımdan çıkmadı. Yavaş yavaş güzelleşiyordu. Boyu uzundu kısalttım. Benzi sarıydı . Kan verdim. Yanakları kızardı.
Yüzü asıktı. Güldürdüm onu...
Kıyafetine çeki düzen verdim. yakışanı giydirdim ona.
Benim kıymetlimdi . Tuttum elinden diğer kardeşlerinin yanına evime götürdüm.
O mahallede benim evim gibi bir çok ev vardı. O evlerde de sahiplerinin canları, ciğerleri, göz nurları evlatları vardı. Onlara misafirliğe gidilirdi. Onlarda bize gelirdi.
Tatlı bir muhabbet, dostluk alır başını giderdi.
Ama bu gün öyle olmadı. Kardeşlerinin yanına çıkamadan yittiler merdivenden...
Düşürdüler,öldürdüler onu...
Güzel bulan da çirkin bulan da olacaktı.
Ama o benim güzelimdi.
Sevdiğimdi.
Kıymetlimdi.
Hayallerimi ,emeğimi, beynimi, kalemimi kattığım dı.
O yok şimdi.İstemyerek te olsa öldürdüler onu.Yok ettiler. Ne kadar özlesem, üzülsem de bir daha göremeyeceğim, bulamayacağım onu. Uçtu gitti elimden. Zevkine eremeden...
O BENİM EVLADIMDI...O BENİM YAZIMDI...