Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Fuat Türker
Fuat Türker

Şeytanın Sinsi Tuzakları…

Yorum

Şeytanın Sinsi Tuzakları…

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

580

Okunma

Şeytanın Sinsi Tuzakları…

Şeytanın Sinsi Tuzakları…



Dünya hayatında, insanları saptırmak için vesvese veren şeytan, müminlerin arasındaki kardeşlik ve dayanışmayı bozmak için çaba gösterir.

"Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle. Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır." (İsra Suresi, 53)

Şeytanın sinsi tuzaklarına düşmemek için müminler birbirlerine hatırlatmalarda ve uyarılarda bulunurlar. Mümin kardeşi bir hata yaptığında bırakıp gitmez, ona destek olur, yardım eder. Bir annenin, hastalanan çocuğunu kendi başına iyileşemeyeceği için yalnız bırakmaması gibi…

İşte gerçek sevgi budur. Bir mümin ahirette yalnızca kendi vereceği hesabı düşünmez. O, kardeşlerinin de sonsuz mutluluğuna vesile olabilmeyi ister. Bu sevgi herhangi bir dünyevi çıkar kaygısı ile bozulmamış sevgidir, Rabb’lerinin müminlerin kalplerinde kıldığı bir nimettir. İman sahipleri, müminlerin  sayılarının azlığını ve her bir mümini Allah’ın seçtiğini düşünerek, O’nun seçtiği kulu beğenmemenin  bir gaflet olacağını unutmazlar. Birbirlerini koruyup kollar, her koşulda birbirlerine destek olur, birbirleri için dua ederler.

Birbirinin Noksanını Tamamlar, Kusurunu Örter, İhtiyacına Yardım Eder…

Bediüzzaman bu konuda şöyle söyler:
“… Çünkü nasıl insanın bir eli diğer eline rekabet etmez, bir gözü bir gözünü tenkid etmez (eleştirmez), dili kulağına itiraz etmez, kalb ruhun ayıbını görmez. Belki birbirinin noksanını tamamlar, kusurunu örter, ihtiyacına yardım eder, vazifesine yardım eder; yoksa o vücud-u insanın (insan bedeninin) hayatı söner, ruhu kaçar, cismi de dağılır. Hem nasıl ki bir fabrikanın çarkları birbiriyle rekabetkârane uğraşmaz, birbirinin önüne geçmeye çalışmaz, birbirinin kusurunu görerek eleştirmek suretiyle şevkini kırıp yılgınlığa uğratmaz. Belki bütün meziyetleriyle, birbirinin hareketini genel amaca yönlendirmek için yardım ederler, hakiki bir dayanışma ve bir birlik ile yaratılış gayelerine doğru yürürler. Eğer zerre mikdar bir saldırı, bir zorbalık karışsa; o fabrikayı karıştıracak, neticesiz meyvesiz bırakacak. Fabrika sahibi de o fabrikayı bütün bütün kırıp dağıtacak... “ (21. Lema, Sayfa 668-669)

İnanan insanların, aralarındaki kardeşlik bağlarını daha da güçlendirme çabası içinde olmaları gerekir. Çünkü, sonsuz mutluluk yurdundaki kardeşliğin temelleri burada atılır. Dünya hayatında birbirlerine karşı sevgi dolu olan müminler, Allah’ın dilemesiyle cennet nimetlerini ve güzelliklerini de birlikte tadacaklardır. Kur’an ahlâkının özünde inanç birliği ve ortak değerler vardır. Bizlere düşen bu özü özümsemek ve ayrılığa düşmekten sakınmaktır; Allah’ın ipine sarılmaktır, dağılıp ayrılmamaktır. Bu, Yüce Allah’ın tüm iman sahiplerine buyruğudur.

"Allah’ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah’ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O kalplerinizin arasını uzlaştırıp ısındırdı ve siz O’nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah size ayetlerini böyle açıklar." (Al-i İmran Suresi, 103)

Bir arada olmaktan büyük zevk alan, birbirlerini şevklendiren, kendi ihtiyacı olsa da kardeşi için özveride bulunan bu güzel ahlak özelliklerine sahip insanların beraberliği, kuşkusuz dünyevi değerlere dayanan birlikteliklerden son derece farklıdır. Kur’an ahlâkının yayılmasını hedefleyen ve Allah için yaşayan müminlerin kardeşliğini farklı kılan en önemli özeliklerden biri, bu kardeşliğin sonsuza dek devam edecek olmasıdır. Dünyada başlayan bu dostluk -Allah’ın dilemesiyle- sonsuz ahiret hayatında devam edecektir. Ancak müminleri orada çok daha şevk verici bir başka güzellik beklemektedir: Peygamberler, elçiler, dünyada yaşamış tüm iman sahipleriyle birlikte olmak… Rabb’imiz Kur’an’da bu gerçeği müjdeler:

"Kim Allah’a ve Resul’e itaat ederse, işte onlar Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberler, doğrular (ve doğrulayanlar), şehidler ve salihlerle beraberdir. Ne iyi arkadaştır onlar?" (Nisa Suresi, 69)

Peygamberimiz(sav) de veda hutbesinde müminler arasındaki kardeşliğin asla bozulmamasını bizlere şöyle vasiyet eder:

‘Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz! Müslüman Müslümanın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler...’

Kur’an’a iman eden, Allah’ın buyruklarına ve Peygamberimiz’in (sav) sünnetine uyanları kardeşlerimiz olarak görelim; bunun, gerçek sevginin gereği ve yaşamamız gereken üstün bir ahlâk olduğunu unutmayalım.

“…Rabbimiz, bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla ve kalplerimizde iman edenlere karşı bir kin bırakma. Rabbimiz, gerçekten Sen, çok şefkatlisin, çok esirgeyicisin.” (Haşr Suresi, 10)

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Şeytanın sinsi tuzakları… Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Şeytanın sinsi tuzakları… yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Şeytanın Sinsi Tuzakları… yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Etkili Yorum
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
26.11.2010 10:14:05
10 puan verdi
Her zaman ki gibi, altından kıymetli satırlar.

Düzgün bir paylaşım.

Sağlam ipe sarılış.

Tebrik ediyorum.

Allah'ın selamı üzerinize olsun.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL