(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Daha öncede belirtmiştim...1986 yılında Laleli Tank taburunda askerdim..Erzurumun ekonomisine gerçekten Üniversite ile askeri birlikler büyük oranda katkı sağlıyordu..
Hafta sonları çarşı izninde şehrin ana merkezinde gezerdik..Tatlıcılar ve kebapçılar bir hayli fazlaydı..
O dönemler bir kaç tane birahane vardı..Askerlere yasak olduğu için buralara girmek için haddinden fazla çaba gösterirdik..
Yazılarını okurken askerlik günlerimi de yaşıyorum..
haklısın.Erzurumda öğrenciyken hafta sonu askerler dolardı şehre. Onları en çok çay ocaklarında bir de seyyyar satıcıların arabalarının başlarına üşüşmüş görürdüm.Ayakkabı boyası,tırnak makası,sünger,bally bile alan vardı.e herhalde bi şeyi yapıştırmak için. Bir gün arkadaşla yurttan çıktık,Dadaş sineması vardı Cumhuriyet caddesinin orda..onun önünde bekliyoruz,Belediye otobüsü gelecek ,biz de ünivrsiteye gidecez.Hafta sonu maçımız var kampüste.. Efendime söyliyim..baktım durağın yanında iki asker kıvranıyo..bişi soracak soramıyo kimseye.. Bakıyolar insanlara bi türlü yüz ifadelerinden cesaret alıp soramıyolar..Biraz seyrettim.. Arkadaşa dedim ki bak şu iki Mehemetçik var ya.. Hee dedi.. Bu aslanlar işte Çanakkalede şehid olanlar...Sakaryada Dumlupınarda düşmanı denize kadar kovalayan .işte bunlar.: Eee tamam.. Oğlum ne tamamı bak o kadar iş yapan Mehmedim kerhanenin yerini soramıyo kimseye.. dedim Arkadaşım.. Hass....r yaaa olum nerden anladın sanki sende yanii.. Bak dedim o zaman şimdi.. Yanlarına gittim.. Asker kardeş..hayırdır.. Saoll.. Ne arıyosun.. Saoll Oğlum mahallebaşını soruyosan burdan dümdüz aşşa git..ordan sağa dön....ilerle..iki yüz metre sonra demir kapı görecen,,işte istihkam taburu orda.. Sırıtarak.. Sağolll kardeş...valla sen de olmasan.
Ya boş ver dedim önemi yok.. Mehmetçiğe o kadar p.., Vatan sana canımfeda yaa. ya ne gülmüştük.. rakadaş hayret etmişti.. Nereden anladım diye.. Halbuki Mehmetçik bu..Cennetten gelmiyo..Senin gibi..benim gibi.. sağol IRIZA teşekkür ederim :))
Erol Bey çok güzeldi anlatımınız. Tabut olayına çok güldüm. Vallahi korkulmayacak gibi de değil hani.. Kimin aklına gelir ki muavinin tabutta olacağı. Hele ölünün saat sorması akla hayale gelecek bir şey değil. Teşekkürler paylaşımınız için.. Saygı ve selamlarımla..
nede güzeldir ikindi rüzgarlarında salıp saçları rüzgara o palkandöken eteklerinde ve Abdurrahman gazi türbesi yokuşlarında koşturmak ve yeşilliklerinde seyrü sfer eylemek bir daha bir daha..
çocukluğumun en çocuk döneminde o diyarda koşturan ve has Dadaşlardan biri olarak tebessümle okudum yazınızı ve diğerlerini tabi...
Erzurum Türkiyenin küçük evladı ve bir döneme tarih yazmış bir devrimdir geçmişten bu güne... içinde her tür ırk ve inançtan insanları en dar günleride hep omuz omuza yol almıştır inandıkları aziz olan bütün davaları uüğruna...
ve Erzurum insanı çok mert,gözü pek,vefalı ve sadık bir Türk Milletidir bu gün ve geçmiş tarihte...
kutluyorum(:
evet, selam olsun diyoruz düşlerimde bir rüya gibi anıp bir su gibi özlediğim güzel olan o aziz Erzurumuma...
kete ile cağ kebabını ve haşıl yemeğini(bizler bilmiyor olsakta) unutursak olmaz demi...
Mahalle başından çarşıya inen son Karayol noktası kenarında yükselen o binanın dokuzuncu katından az bakmamışımdır önden palandöken arkadan kavgaları hiiiç bitmeyen (çi mah) dedikleri leblebici yokuşuna doğru...
çocukul çağı olsada o hafıza yüz yaşına kadar dünkü gibi gelir insana diri ve hep taptaze...çeyrek ömrü attık ama hala uzağız işte...
Bir gün postahanenin oradan yürüyerek okula gidiyorduk arkadalşarla.. Bir zabıta arabası park etmişti yolun kenarında ve megafonla bağırıyordu az ilerdeki aluç satan seyyer satıcıya.. " Aluccuu..hele bak..Alucccuuuu...zııııee....deee hadiii" Bak duymir...ola Aluccciii...sssiiieeee"
Özlerim Erzurum'u.. Erzurumluyu her zaman.. Kadayıf dolması kadar... Lavaş ekmeği kadar.... Ayran çorbası kadar... Hacı Baba restorantın nefis döneri kadar... 3 Temmuz stadında attığım goller kadar.. Sumişka kadar...Palandöken kadar... Buz'u kadar...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.