Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
ce
cengizoyke

ÇANAKKALE DESTANI

Yorum

ÇANAKKALE DESTANI

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

5597

Okunma

ÇANAKKALE DESTANI

Çanakkale Destanı
Çanakkale Savaşı tarihte emsali görülmemiş bir kahramanlık destanıdır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bir Türk Dünyaya Bedeldir” sözünün tarihteki en önemli kanıtıdır.
Öyle hileler ve oyunlarla geldiler ki Çanakkale’ye, öyle çirkin planları vardı ki, o tek dişi kalmış sahte medeniyetlerin, dünyada bir tane Türkün bile yaşamasına tahammülleri yoktu.
Fakat bilmiyorlardı;
Karşılarında Tümen sandıkları, atmış yedi kişilik Yahya çavuş ve arkadaşlarının, üç bin kişiyi ortadan kaldırabilecek, kadar kahraman olduklarını.
Bilmiyorlardı;
Karşılarından sel gibi gelen düşman askerlerine karşı, bir an olsun ürperip geri kaçmayalım diye, silahlarının kayışıyla, kendilerini siperlere bağlayan, bu güne kadar gelmiş geçmiş en kahraman, elli yedinci alayın olduğunu
Bilmiyorlardı;
Dört kişinin bile yerinden kaldıramadığı iki yüz elli yedi kiloluk top mermisini, üç kere bataryaya yerleştirip, düşmanın hayalini denize gömen, Seddü’l-bahir kahramanı Seyit Onbaşı’nın yüreğindeki o iman gücünü.
Bilmiyorlardı;
Savaşa götürdüğü, Mehmetçiğin cephanesi, yağmurdan ıslanmasın diye, biricik evladının üzerinden, örtüyü alıp cephanenin üzerine örten, kahraman Şerife anayı.
Bilmiyorlardı;
Şahadet şerbetini içmeden geri dönmesin diye, anası tarafından vatana kurban edilen kınalı kuzuları.
Bilmiyorlardı;
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının onlara nasıl bir son hazırladıklarını.
Asla boş durmuyordu düşman; Cebren ve hile ile
—Türkler Müslümanların halifesini öldürüyorlar. Halifeyi kurtarmaya gidiyoruz diyerek, din kardeşlerimizi bile, bizimle karşı karşıya getirdiler. Memleketlerinden binlerce kilometre uzağa getirilip, ne ve kim için savaştıklarını bile, anlayamayan Anzak askerlerine Çanakkale’yi mezar yaptılar. Mertçe savaşmayıp, öyle insanlık suçları işlediler ki, içlerindeki o kini, öyle dışarı vurdular ki, bırakın yaşayan bir Türkü, şahadet mertebesine ulaşmış cansız bedenlere bile, zulüm yapıp kafalarını koparttılar.
Fakat zalim düşmanın kin ve öfkesine karşı, göğsündeki derin şarapnel yarasına ot doldurup, kendi acısını unutan ve az evvel savaştığı, yaralı düşman askerini yaşatmaya çalışan, benim arkamda bekleyenim yok. Bu asker iyileşip annesine kavuşsun diyebilecek kadar, Asil ve Merhametli idi Mehmetçik.
Yapılan bunca zulme rağmen, memleketlerin den binlerce kilometre uzakta, bu vatan topraklarında can vermiş, başka memleket askerleri için de,
—Sizler de bizim artık evlatlarımızsınız. Bu vatan topraklarında rahat uyuyun diyebilecek kadar hoşgörülü bir komutandı, Gazi Mustafa Kemal.
Aynı zamanda; öyle bir ilahi güç vardı ki! Çanakkale semalarında, on dört asır evvel yaşayan, âlemlerin sultanı Hz Muhammed Mustafa (S.A.V) bile yalnız bırakmadı, adını taşıyan Mustafa Kemal ve Mehmetçiklerini. Çünkü; hiçbir Müslüman memleket askerinin adına onun ismini vermemişti. Mehmetçik ismi Muhammed isminin Türkçeleştirilmiş halidir.
Yıl 1915; Hindistanlı büyük bir Âlim peygamberimizle mana âleminde devamlı görüşüp sohbet ederken, bir süre sonra bu görüşme ve sohbet sebepsiz yere kesilir. Bunun üzerine peygamberimizin türbesine kadar gelip onunla sohbet etmek isteyen Âlim zat tüm yalvarmalar rağmen peygamberimizle irtibata geçemez. Kabrin başında oturup ağlamaya başlar. Bunu gören türbedar
—Sen ne yaparsın burası, ağlanacak makam değildir. Burası gönüllerin bayram ettiği bir yerdir.
Derdini anlatır Âlim kişi. En sonunda türbedar,
—Ya peygamber sana darılmış, yâda kabrinde yok deyip onu teselli eder. Türbedar o gece Rüyasında görür Peygamberimizi. Derki âlemlerin sultanı
—Hissiyatınız doğrudur. Ben şu an kabrimde değilim, cephede Çanakkale deyim der.
Öyle bir mucize ki Çanakkale, Anlatmaya ne kalem yeter ne ömür.
Ne yazık ki bitmedi hala; bu memleketi bölüp parçalama hayalleri. Hala sinsice planlar yapılıp oyunlar oynuyorlar.
Bilmiyorlardı,
Bu memleketi bizlerden başka koruyanlar ve gözetenler olduğunu.
Dün Çanakkale de, bir mozaik gibi, dili, dini, ırkı ne olursa olsun birbirinden ayrılmayan, omuz omuza savaşan bu millet, hiçbir oyuna gelmeyecektir. Bu memlekette yaşayan herkes kardeştir. Dün Çanakkale’yi geçemeyen o dev cüceler, bu gün asla hayallerine kavuşamayacaklardır.
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker,
Ruhun şad olsun

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Çanakkale destanı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Çanakkale destanı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÇANAKKALE DESTANI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
Paylaş
YAZI KÜNYE
Tarih:
11.11.2010 00:26:58
Beğeni:
0
Okunma:
5597
Yorum:
0
BEĞENENLER
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL