Aziz okur kardeşim;


Beynimizin bilgisayar gibi çalıştığını hiç düşündünüz mü..Başkaların proğramlar yüklemesine izin verdiği gibi,henüz bilgisayarların ulaşamadığı,kendi kendini programlama becerisinin de olduğunu bildiğinizden eminim.
Kişisel yargılarımızın ve toplumsal kabullerimizin iyi / kötü olarak kabul ettiği herşeye karşı aynı uzaklıkta olduğunu da farketmiş olmalısınız.

İnsanlığın tarihsel tecrübeleriyle, iyiliğinden emin olduğumuz kabullerimiz olduğu gibi kötü sayılanlarıda var .Tecrübe ettiğimizde kötülerin ruh halimizi,bedenimizi yahut çevreyle ilişkilerimizi bozduğunu,hastalandığımızı tecrübe etmişizdir..Ateşin yaktığını suyun söndürdüğünü bilmemiz gibi..Açlığın yiyerek,susuzluğun içerek giderildini yaşayarak benimsediğimiz gibi.Bazı yanlışları başkaların hayatından görür sakınırız..Bazı güzellikleri bizden önce tecrübe edenleri taklit ederek benimseriz.Bazılarını ise ya okuyarak ya dinleyerek kabullenmişizdir.
Annemizin yapma dediğini ömürboyu yapmaz,öğretmenimizin sakındırdığının çoğundan sakınırız.Kitaplardan okuduğumuzu,haberlerden dinlediğimizi eski inançlarımıza göre kabullenir ve/veya öteleriz.Bugün asla dediğimizi yarın neden olmasın deyip yaptığımız da olur.Bütün bunlar inançlarımızın yönlendirmesiyledir.

Bu arada her güzel/çirkin deney bize kalıcı inançlar yükler.Bu edindiğimiz inançlar gelecekte bizi farkında olarak/olmayarak yönetmeye başlarlar.Esasen hayatımız daha çok deneyimlerimizden edindiğimiz kesin inançlarımızın oluşturduğu programın /sunumundan/ ibarettir.

Ben dediğimiz BEN inaçlar ve anılar toplamından ibarettir.

İnançtan kastımızın yalnız dini inançlar olmadığını farkettiniz umarım.Ben şunu severim bunu sevmem,bunu yerim onu yemem,ben buna inanırım şuna inanmam dediğimiz hertür inançtan söz ediyoruz.Yemem dediğimizi gerçekten yemiyoruz.Giymem dediğimizi giymiyoruz.Yani inançlarımızın bize verdiği emirleri giderek (çoğu kez) sorgulamadan,kesinlikle yerine getiriyoruz..Değişim; yanlış saydığımız inançlarımızı doru kabul ettiklerimizle değiştirerek gerçekleşiyor.

Bu özelliğimizi farkettiysek,beynimizi çeşitli yollarla çökertmeye çalışan olumsuz güçlere karşı korumalıyız.Yani virüs yüklemek isteyenlere kapatmalıyız..

Buraya kadar zahmet edip okuduysanız;başıma gelen bir olayından bahsedeceğim..

Uzun zamandır kitapçıma uğramamıştım..Birkaç yıldır temel kitapları okuyor,belli alanlarda araştırma yaptığım için yeni yayınları izleyemiyordum..Şu yakınlarda itapçımdan (adına binaen) bazı kitapları, fiatlarınında bütçeme denk düşmesinden dolayı satın aldım.Kocaman kocaman adları vardı.Gündeme düşen popilist haberleri çağrıştıryorlardı..

’2012 Evrenin ŞİFRESİ"
"Kabalist" vb.beş on kitap..

Okumaya başladığım anda biri hariç,hemen hepsinin beynimi çökertmek üzere hazırlanmış birer virüs olduklarını gördüm..

Örneğin;"Başmelek Zadkiel"’in düzenli gelerek bu kitabı kendisine yazdırdığını söyleyen yazar,daha ilk sayfadan itibaren kendisine teslim olmamı,doğrularımı yanlış,, yanlışlarımı doğru saymamı telkin ediyor,beynimi kendisine hiç bir şeyi sorgulamadan açmamı isteyerek ,sürekli merak uyandıracak birşeyler vaad ediyor ama her bölümde karmaşık,kendi içinde bile anlamsız cümlelerle,beynimi fesada uğratmaktan başka bir şey söylemiyordu..

Hemen Anti virüsümü devreye koydum.

.’EUZÜ BİLLAHİ MİNEŞŞEYTANİRRACİM BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİYM’

Ve bilgisayarıma virüs taraması yaptım..Bir fatiha üç gulhü okudum..Üç felak ve üç nas’ı arkasına ekledim..şu anda saat 05.45

Aklım biraz başıma gelincede iyimser duygularla bu yazıyı yazdım..Seherin bu vaktinde gece namazımı kılarak istiğfar edeceğim..İçim hiç rahat değil..

Virüsün hasarını gidermek için format atmam gerekecek ..

Lütfen her elinize geleni okumayın.

İlk paragraftan,birinci sayfadan itibaren huzurunuzu kaçıran şeyleri okumayın..

Unutmayın; Çağımız, MEHDİ / DECCAL çağıdır.

Deccalın yanında dünya cenneti,Mehdinin yanında dünya cehennemi olacağını efendimiz 1400 yıl önce bildirmiş..

Biri bizi nefsimizin isteklerine /zevklerine hitap ederek çağırırıken diğeri nefsimize zor geleni tavsiye edecek.
Selam ve dua ile.