YASANNA POLLYANNA

Yolculuklar yalnızlığa sığınma isteğiyle başladı bende. Kırık bir izdivaç gençliğimin hediyesiydi bana. Şimdi yollarda geçiyor zaman…

Yürüyorum… Tepeleri aşmak zorundayım. Yürüdükçe zorlanıyorum… Güneş altında yürümek hastanın nekahet dönemini hatırlatıyor. Oturuyorum… Gitmekle kalmak arasında karar vermekte zorlanıyorum.

Oluktan akan su, serin bir gölge, uzun yürüyüşlerimdeki ilk duraklar. Aşağıda görünen ovada işte bir köy: YASANNA POLYANNA
Köylerdeki evler birbirinden bahçelerle ayrılıyor. Çiçek kokuları kızları; kuzular koyunları tavlamaya çalışıyor.

Meşe palamudunun gölgesinde içime bir sıcaklık doluyor. Yaban otlarının arasında açmış gelincik çiçeğini çocukluğuma benzetiyorum. Rüzgârda uçuşan yapraklar yaşanmış günleri hatırlatıyor. Uzadıkça incelen yollar, yeşil ağaçların arasında kayboluyor. Kalkıyorum…

Ürkek adımlarla yürüyorum o yolda… İlerledikçe ağaçlara tedirgin bakıyorum. Her tarafta uğultu var. Gökyüzünü göstermeyen ağaçlar dehşet gecelerini hatırlatıyor. Talan edilmiş kuş yuvaları gençlik günlerimi yaşatıyor. Yollar uzadıkça geçmişe dönüyorum. İçgüdülerim bohem hayatıma isyan ediyor. Sürgün vermiş dalın şimdiki hali, masanın üzerinde kalan kalemimi hatırlatıyor. Ötesine geçemediğim tepeler; gerçekleştiremediğim hayallerin, ulaşmak istediğim değerlerin gizemini koruyor. Sabrımı yokluyorum. Zaman yetersiz.

Yanımdayken bıkmış olduklarımın özlemini duyuyorum. Beni mutlu etmeyen yaşadığım kent hayalimde canlanıyor. Bedenim sürekli hareket halinde olan ayaklarımın değerini bilmiyor. Ayaklarıma söz geçirsem de gözlerim ağlıyor. Özgürlük için yeni bir yol bulmalı. Direnişe geçiyorum.

Yaprağın bacağını kopardığımdan beri hüzün dolu bir mevsim tarafından takip ediliyorum.
Gölgem bırakmıyor peşimi. Hayatım toz dumana karışıyor. Üzgünüm… Hüzünden başka yaşanacak duygu, ağlayacak çocukluk yok artık. Kaybettiklerimi unutmak, yeni sayfalar açmak, yeni şeyler yaşamak istiyorum. Saçlarım yok.

Yüzümdeki çizgiler, önümde kıvrılan yollar gibi…
Yollar: Boşluk hissini artıran kabiliyet. Hayatımı rehin aldı. Geri dönmek, kurtulmak istiyorum. Bir korku oluşuyor içimde. Terliyorum. Bütün otlar terimle besleniyor. Üşüyorum. Yasanna Polyanna bu vadideki son köy mü yoksa? Başka bir yol bulmalı.

Göğsümde yaban otları yeşeriyor. Her yanda dikenli sarmaşıklar kol geziyor. Her yanım vahşi çiçeklerle sarıldı. Zaman, köye varmak için çok geç.