16
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1565
Okunma

Hayat, verdiği bütün manaları aldığı manasızlıkla eşitleyen bir garip muamma...
Hayat, bir yanımız eksilirken diğer yanımızı çoğaltan tezatlar coşkusunun dalgasıdır...
Hayat, rüzgârı ters estiren sanrısı kanatlarında saklı muallâk göğüdür...
Hayat, ruhumu yangın yerine çevirdiği an yüreğime yağmurlar biriktiren çelişki...
Hayat, tanımına gizemin şeffaf sancısını eken kandırıkçı gölge...
Hayat, ellerine düşler sürerken yüreğine ateşler eken koşudur...
Hayat, koynuna alınca ısıtan, kollarına alınca büyüten, toprağına alınca sonsuzlaştıran...
Hayat, kaosuna molalarımı alan kayıplar cenneti...
Hayat, dokunulmaza dokunan masallar eken sansürsüz sınav...
Hayat, yağmurunda yakan yangınında sırılsıklam eden kuralsız mimari...
Hayat, susları çığlık ile besleyen tazatlar birliği...
Hayat, kaşıdıkça kaşınan bir yaranın güçlü kabuğudur...
Hayat, pençesinde kelebek kanatlarını kanatan sonsuz rüya...
Hayat, kendisi kat kat giyinikken senin üzeirndekileri çıkaran bencil üşümüşlük...
Hayat, asarken düşüren düşürürken asan ikilem cennetidir...
Hayat, bir kuşun kanadına güç olurken başka bir kuşun kanadını hiç acımadan yolan oyun bozandır...
Hayat, sıkıştırılmış anlamlarını rüzgârsız topraklara savuran susuzluk...
Hayat, yüreğimin üşüyen yanına yangınlar eken küller diyarı...
Hayat, çakıl taşlarını yolllarımıza yağmur diye eken süprizler bekçisi...
Hayat, toprağın tenine gök masalı anlatan sınırsız sızı....
Hayat, çizgisini kendi haritasında çoğaltan bencil rüzgâr...
Hayat, yüreğime kesiklerini biçen, düşlerime kancasını takan, sonra da mistik gülüşünü yaralarıma süren bir haylaz fırtına...
Not... Sanırım hayatı tanımlayalım derken hayatın bizi tanımlayacak sesini kaybediyoruz...