Kara canlısı olan sürüngenlerin bir anda kanat geliştirip de nasıl uçmaya başladıklarına ilişkin evrimcilerin öne sürdüğü iki teori vardır. Bunlardan biri Arboreal teoridir.

Bu teoriye göre ağaç dallarında yaşayan sürüngenler daldan dala atlarken birden kanat geliştirmiş ve uçmaya başlamışlardır.

Diğer teori ise Cursorial teoridir ki bu teori ilkin den daha da vahimdir. Teoriye göre bazı sürüngenler sinek avlamak için ön kollarını uzun süre ve sık sık çırptıklarında zamanla kanatları oluşmuştur. Kanat gibi son derece kompleks bir yapının, sinek yakalamak için ön kolların çırpılması ile nasıl oluştuğu hakkında ise hiç bir açıklama yapılmamıştır. Bunları da bir kenara bırakalım, bu teoriyi destekleyen, ön kollarının birazı kanat birazı kol olan canlı fosillerine de asla rastlanmamıştır.

Hepsinden önemlisi, evrim savunucularının bilime rağmen savundukları bu teorilerine körü körüne bağlı olmaları dolayısıyla, teoride bahsedilen sineğin kanadının nasıl oluştuğunu hesaba katmamalarıdır. Bu da gösterir ki evrim teorisi bilime rağmen savunulan bir dogmadır aslında.

Ayrıca Cursorial teoriyi öne süren John Ostrom, her iki hipotezi savunanların ancak spekülasyon yapabildiklerini itiraf ederek şöyle der:
Benim ’cursorial predator’ teorim gerçekten de spekülatiftir. Fakat arboreal teori de aynı şekilde spekülatiftir. (1)

...vicdanları kabul ettiği halde, zulüm ve büyüklenme dolayısıyla bunları inkar ettiler. Artık sen, bozguncuların nasıl bir sona uğratıldıklarına bir bak. (Neml Suresi, 14)
1-John Ostrom, "Bird Flight: How Did It Begin?", American Scientist, January-February 1979, vol 67, s.47