20
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2191
Okunma

Makedonya’lı Arnavut bir ailenin kızıydı o. Babasının Atatürk’ün silâh arkadaşlarından olduğunu da duydum.
Doğduğu yer olan İstanbul-Tuzla-Tepeören köyünde evlendiği ilk kocası, köyün hem öğretmeni, hem de muhtarı imiş. Bir süre felçli olarak yaşadıktan sonra, dünyadan göç ederek, iki kızı ve bir oğluyla dul bırakmış annemi.
Otuz yaşlarında, bekâr babamla, yanaşması olduğu ağa baş göz etmiş . Bir ablam ve bir de ben dünyaya gelmişik bu ikinci evlilikten. Hiç huzurları olmamış, sürekli kavgalarla geçen bu evlilik sadece dört yıl sürmüş. Ben daha bir buçuk yaşındayken ayrılmışlar.
Sekiz yaşıma kadar yanında kaldığım annem, yeniden evleneceği adam fazla çocuk istemediğinden olacak, beni babamın yanına gönderdi. Bu olay beni annemden uzaklaştırdı. Öyle ki ; senelerce, hatta ölünceye kadar, en az görüştüğü evlâdı ben oldum.
Hatta ona sitem eden yazılar bile yazdım bu sayfalarda. Son zamanlarda İstanbul’u da terk ettiğim için, son günlerinde görüşemeyeceğim korkusuna kapılmıştım. Çok şükür ki, İstanbul’a yeniden döndüm ve annemle yeni bir sayfa açtım. Son günlerinde sık sık görmeye gittim. Yaklaşık iki hafta önce hastalandığında , daha sık ziyaretlerine gittim.
Özellikle son iki gününde, doyasıya yanaklarından öperek ayrıldım yanından. Çok tatlı oluyormuş anne yanağı ! Ben bu tadı ancak ellibeş yaşında tadabildim !
Yirmi dört ağustos ikibinon sabahında dünyaya veda etti benim Arnavut güzeli canım annem. Güzel bir veda nasip oldu ona. Allah, mekânını cennet eylesin. Ramazan gibi mübarek bir ayda toprağa girmek kısmet oldu. Tüm çocukları ,torunları ve diğer yakınlarıyla görüşmek, helâlleşmek kısmet oldu. Sonunda, doğduğu köyde, hem de annesinin yakınındaki bir mezarda sonsuz istirahatine çekildi.
Hiç küskünlüğüm kalmadı anneme. Çok şükür ki, ölmeden önce bunu ona hissettirdim, hatta bizzat söyledim. Üstelik, onun böyle güzel vedası, bana adeta moral verdi. Bunalımdan çok, rahatlık, huzur var şu an içimde. Keşke bana da ölümün öylesine güzeli nasip olsa.
Güle güle benim canım anneciğim ! Mekânın cennet olsun. Hiç bir çocuğun senden davacı falan da değil. Yeter ki sen bizden davacı olma.
İzninle kulağına da bir şeyler söylemek istiyorum anne . Başkaları bu sözleri duymasın .
- Yanakların çok tatlıymıştı be annem ! Keşke yıllarca öpüp koklamak nasip olsaydı.....
Fikret TEZAL