5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1047
Okunma
Bir palyalço nun gözyaşlarına tanık olmadım hiç.Oysa palyalço da olsa insan olduklarını,korkmamam gerektiğini öğrendim sonra.
Yaşlı bir kadının, tırnak aralarında kalan toprakları,nasırlı ellerini görünce öğrendim üretmenin, yetiştirmenin zorluğunu.
Bir babanın evine dönerken, çocuklarına alamadığı,boş torbasında, çökmüş omuzlarında öğrendim yoksulluğu.
Hiç okşanmamış siyah saçlar da, sarılıp sarmalanmamış, şımartılmamış ağlayan gözlerde farkettim, annesizliği, anne değerini.
Bir işçinin bedenini tartamayan ayaklarında, yere düşmüş kollarında, patlayan avuçlarında farkettim yaşam mücadelesini.
Çocukları onu huzur evine bırakmak isterken karşı gelen bir dedenin unutulmuş gençliğini, kendinden büyük ve ağır küfesinde gördüm.
Başının üstünde ustaca taşıdığı simitlerle, oyuncak vitrinine bakan çocuğun gözlerinde gördüm çocuk düşleri,uçmayan balonları.
ve...
Günlük koşuşturmalara daldık hepimiz.Yanımızdan geçerken herşeyini yitirmiş birilerini, görmez olduk.Yan bina da babasını, annesini, evladını yitirirken komşularımız, başımızı rahatça yastığımıza koyup, gözlerimizi kapatırolduk...
Şairin dediği gibi, acıları bal eyledik...
Görmez olduk.