8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
817
Okunma

Çıkmaz bir sokakta; yanlış yola giren biz, öfke duyduğumuz yol, nasibini alan ise araba olur bazen..
Başa çıkılmaz bir işte ise işin içinde olan biz, isyan ettiğimiz olaylar, muhatap aldığımız ise kaderdir.
Kimi zaman düşünceler de girer çıkmaza.. Rüzgarsız bir havada kullandığımız “yaprak bile kımıldamıyor” sözü sanki bizim içinde olduğumuz durumu tanımlar.
Hammadde varken, işleyecek olan beynimiz tek bir sözcük bile üretemez olur. Çıkar yol ararken daha da çıkmaza düşeriz.
Böyle zamanlarda “bırak dağınık kalsın” sözü çözüm olur sanki.. Terapi cümlesi gibi.. Her şeyi kafasına takan bir insan için belki zor ama denemesi bedava bir yol..
Çalışma hayatımda çok yoğun olduğum dönemlerde zaman zaman “düşünce kilitlenmesi” dediğim bu olaya ben de düşmüşümdür. Çok rahat fikir üretebilirken, kimi günler donuyordu sanki.. Aslında böyle anlarda odaklanılan işten bir süreliğine dahi uzaklaşınca, beyinden uzaklaşan düşüncelerin bir bir geriye dönüşüne tanıklık edebiliyor insan.
Çok fazla düşünmek iyi değil derler ama hiç düşünmemek bence daha kötü.. Düşündükçe insan çözüme adım adım yaklaşıyor. Düşünmedikçe de olduğu yerde kalıyor.
Bazen bir insanı tanımlamak için kullandığımız düşünceli insan iki farklı anlam yükler o kişiye.. Birincisi insani değerlerini maddi değerlerinin üstünde tutan kalbi güzellik ve iyilikten yana olan bunu da davranışlarına yansıtan insanı, ikincisi ise; kafasında kırk tilki dolaşıp kuyruğu birbirine değmeyecek kadar dolu olan insanı düşündürür.
Düşünmek bize mahsus bir özellik.. Ne mutlu ki eğrisiyle doğrusuyla düşünebiliyoruz ve muhakeme gücümüz var.
Düşünce dediğimiz en büyük değerimizi Allah hep iyi olanda kullanmak nasip etsin.
Bir tek ölümüne çare yok onun dışı her problem insanlar için ve bunu da düşünerek çözebileceğimizi inanıyorum.
Diyorum ki; yollar gide gide, sorunlar çözüle çözüle biter.
Saygı ve sevgilerimle..
Aysel AKSÜMER