ÖDEV: DUTY
GÖREV: TASK
İngilizce ve Türkçe kelimelerde yazdığımız kavramların anlamları:
Yasaların ve törelerin yapılması gerekli iş’e ödev denir.
Bir iş’in işlev görmesine ise görev denir.
Konstrüktif öğrenme modeli kelimelerin, kavramların inşaasına ve yansıtılmasına ( Derin öğrenme ) öncelik vermektedir.
Bu öğrenme dizgesi, eğitim bir zihinsel kelimeler yapısıdır der.
O yüzden uyarıcı- tepki veya bunlardan gelme davranışcılığı’n aksine zihinde öğrenmenin olup- bittiğine inanır.
Yer olarak zihni kabul ettikten sonra; zihin elemanlarıyla yani kelime veya sembollerle nesnel alemi canlandırarak düşünme ve anlamaya çalışırız.
Zihinde ki bu yapılanmayı öğrenirken öğretirken ne denli iyi kullanırsak iyi kavrarız, iyi öğreniriz.
Madem öğrenme sorunu bununla çözülecekse;
"Constructiveist " ler kelimeleri, kavramları tuğla gibi dizerek duvarı sağlam inşaa etmemizi ismektedirler.
Sağlam duvarı inşaa ederken duvarı sağlam stateji ve taktikle bitirmemizi istenmektedir.
Öğrenci; resim dersinde turuncuyu tanıdı ve kırmızı ile sarıyı karıştırarak elde etti. Ama turuncuya isim olarak narıncı dedi. Farzedelim böyle niteledi. Yaşantı olarakta deney yaptı.
Başka bildiğinin üzerinden duvarı örmemiz için portakal’ı varsa gösterek nesne esasını birleştirip, buna turunçgiller, narenciyeden narıncı da dendiğini belirttikten sonra turuncu demeye başlanmasını bekleyebiliriz. Bu derin öğrenme yani yansıtma olur.
Ödev ve görev kelimeleri için de aynı işlemi yapalım. Kavramların daha iyi anlaşılması ve öğretilmesinde derin kavrayış yani yansıtma oluşacaktır.
Sosyal Bilgiler de Türkçe de diğer tüm dersler de ödev, görev sözcüklerini kullanırız. Bu meyan da her öğretmen bu kelimelerimizi açıklar.
NASIL açıklar; öğrenmeyi NASIL becerir.
Yapısalcı öğrenme yöntemi: Sistemi gereğince kelimelerin inşaasına önem verir. Bir kale duvarı gibi muhkem örer.
Eğer kavramlarımız gelişi güzel belletilmişse. Kullanımda sallapatilik görülecektir.
Ödev yerine Görev; Görev yerine Ödev geçecektir.
Ayrıca derinlemesine hakimiyet’i olmaz konuşmacının kavramlar üstünde.
BİR İŞ’İN ÖDENMESİ ÖDEVDİR.
BİR İŞ’İN GÖRÜLMESİ GÖREVDİR.
Öğreten, öğrenciye yukarıda ki gibi tahtaya yazarak ödev’in ve görev’in Açılımını yapmakla başlayabilir.
Yabancı diller de ki anlamlarını yazması ise pekiştirme değeri için önem arzeder.
TASK: GÖREV
DUTY: ÖDEV
Zihin haritası alabildiğine ortaya çıkıyor. Çünki İngilizce’ ye de atıf yaptık.
Kavram ağımız ağlarını ördüğü kadar örmeli, Yapılandırmacı öğreticiler buna haddinden fazla ilgi gösterir.

Ödev, tahtanın silinmesi olsun.
Görev ise tahtanın tertemiz ayna gibi silinmesiyle başlar alelade silinmeye kadar gider. Silmenin işlev nüansları temiz, üstünkörü gibi hal’i görev tanımına örnektir.
Ödemek’ten ÖDEV
Görmekten GÖREV kelimeleri türetilmiştir.

EV ÖDEVİ: Şimdi yenilediğimiz kavram ağı geliştirimİyle ne çağrışıyor kafamızda onu rahatça öğrenci söyler.
Ev’ de yapılması töre ve okul kuralları gereği şart gereklerdir.
Zorunlu olduğumuz. Mutlaka yapılacak sosyal iş.
Ev ödevimizi o halde yerine getirirken, görürken işimizi görmeye GÖREV dendiğini öğrenci anlamlandırır.
Öğrencilerin kavrayışları bu şekilde yerine gelir.
İkili kavramımızın yapısalcı kavranmasına matuf bir çalışma yaptık.
Amacımız: Öğrenirken, söylerken, öğretirken muhkem yapılarla öğrencinin karşısına çıkmalı ve öğretmeli.
Kale surlarından daha kuvvetli zihin inşaası örmeli öğretmen.



YALÇINER YILMAZ
UZ. GÖRSEL SAN. ÖĞT.
12/06/2010
GEBZE