13
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2821
Okunma

Ben papatya bahçelerini çok severim.
Bembeyaz bir kar bulutunun içindeymiş gibi hayal ederim kendimi.
Uzansam yıldızlar avuçlarıma dolacak gibi.
Sarılıverecekmiş gibi olurum kollarımla.
Kokusunda kaybolurum ve ayaklarımı yerden kesen keskin , kokusunu içimi doldururum.
Ara ara gezerken rastladım , bir den gördüm o gelincik çiçeğini dedim ki :İşte bir masalsı peri , ne hoş bir alımı ,edası ve çalımı var.
Nasılda masum üzgün ama sevdalı bakıyor .
Sevdim ben bu gelincik çiçeğini ,hiç koparmadan sevdim, artık papatya bahçesine koşmamda ki tek sebep bu gelincik çiçeğiydi.
Öylece yanında oturup, saatlerce muhabbet etmek bana şevk veriyordu.
Oda benimle konuşuyor derdini anlatıyor ,bende içimdeki hüzünlerimi onunla paylaşıyordum.
Nihayetinde bende içten samimi ve güvenecek bir aşk bulmuştum.
Ya da kendimi öyle kandırıyordum.
Hayatın en güzel sürpriziyle karşılaştım ,belki acıydı belkide olmaması gereken bir oyunun içinde buluverdim kendimi, oynanmıştı.
Bana da bir rol verilmişti , başroldeki oyuncu görünür de ben dim ,belki sufleleri ben vermiştim ,belkide kendimden çok ödün vermiştim .
Ama yaptığım tek şey kendim gibi zannedip güvenmek, güvenmek ve güvenmekti
Bazen bir gelincik te olsa uzakta ki bir yıldız da olsa aldanabiliyor insan.
Ama aldatılmak çok kırıcı ve üzücü.
Giden aşkımın gözyaşlarıydı
Gitmişti işte terketmişti beni
Göz göre göre bırakmıştı hiç tutmadığı ellerimi
Her şeyin kendi etrafında döndüğünü sanan gelincik bile bir gün rüzgarın vurucu darbeleriyle kırılabilir ,bunu da unutmamak gerekir.
Benim gönlüm hiç bir çiçeğin kırılmaması ve üzülmemesinden yana, çünkü nihayetinde, Yüce Rabbim,in üzerine titreyerek yarattığı bir çimde olsa kıymet verilmeli
Ben birine kıymet verdim,mi bir çakıl taşıda olsa hep severim ve benim gözümdeki değeri her zaman en üsttedir.
Ama Rab’bimin verdiği canı nihayetinde yine Rab’bim alacaktır.
Rabbim,den her zaman şunu diledim.
Allah’ım beni hayırlı insanlarla karşılaştır ve bana herşeyin hayırlısını nasip et.
Hayırlıysa olsun hayırsızsa hiç olmasın
Bizlerin, belki de böyle üzülmemize sebep olan insanları bir daha görmek ve konuşmak zorunda kalmamızdır.
Ben çok kırılsam da üzülsem de bunu karşımdakini üzmemek adına anlatamam.
Bilirim ki oda benim gibi üzülür, içi acır diye korkarım.
Çünkü nihayetin de ölüm var ve hepimizin kapısı çalınacak bu kaçınılmaz.
Bir gün çok sevdiğim bir dostumun tavsiyesi üzerine buraya yazmaya başladım
Hayatta en değer verdiğim şeydir yazmak belki bundan önceki hastalığımı yenmemde ki en büyük etkendir ve bu aslolandır.
Ben yazmayı seviyorum çünkü bunlar benim cümlelerim ve içimden geçen duygularım.
Ben buyum ve yazdığım sürecede böyle olacak .
Ve bir gün bu sayfama yazamazsam işte o vakit ölmüş olmamdan dolayı olacaktır.
Ömrüm yettiğince ,nefesimin son anına kadar yazmak için çabalayacağım.
Her şey ne güzel ,bir bakın doğaya , Rabbim öyle güzellikler sunmuş ki bize ,biz kıymetini göz ardı edip tuttuğumuz dalı kendimiz kesiyoruz.
Ben baharı,da güz’üde farklı severim .
Her kötülüğün altın da bir iyilik varmış gibi düşünürüm neden mi , çünkü üzülmekten ve kırılmaktan çok korkarım.
Kendime yapılmasını istemediğim bir şeyi bir başkasına asla yapmam.
Çünkü bu ne bana ne de insanım diyen hiç kimseye yakışmaz.
Hayat bu işte çok yönlü şakaları var.
İnsan kendine yapılmış kötü bir şakaya bile gülüyor ama ağlayarak üzülerek ve kırgın olarak.
Ben çok içli dışlı olmayı sevmem ,işte bu yüzden korkarım hayatın ve alışamadığım bu düzen bozukluğunda kaybolmamak için kaçarım insanlardan.
İnsan olduğu gibi görülmeli ,palyaço gibi yüzünü renkten renge boyamamalı
Belki binlerce yıl çalışmışlık var gibi .
Yorgunum işte herkesi kendim gibi görmekten yorgunum.
Hayat işte ne desen boş ne söylesen yalan.
Hayat işte aslında hayata ,çok ta yüklenmemek gerekir.
Bu kısacık tatil de çok düşündüm,düşünmeli insanlar, Allah/ü Teala akıl fikir vermiş .
Kimsenin sözü ile hareket etmemeli.Herkesin aklı herkese yeter ,akıl hocalığına lüzum yoktur,elbette bilene.
Biraz dönüp kendimize bakmamızla her şey hallolur gibime geliyor.
Duralım ve o adımımız da kalalım ve düşünelim elimizi başımızın arasına alıp öylece sadece ve tekten düşünelim.
Ben kimim???
Ben neyim???
Benim dünyaya geliş sebebim ne???
İyimi olmak için geldim yoksa kötümü olmaya???
Sadece bu işte !!!!!!! Düşünmek ve vicdan muhasebesini iyi tutmak.Zaten bundan sonrasıda boş değilmi???