12
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1133
Okunma

Tam gözümü açtım,sen kayboldun ne olduğu belirsizlere.nasıl ,nasıl bin parçaya bölüp gittin iliklerimi?
Gör bak şimdi uzaktan bakan gözlerinde ışıyamıyorum
Boynum bükük , ruhum yokluğundan aciz,sesim ise suspus bir nihavent çalmakta
Oy başıma gelen ,nasıl geçirdin o ilmeği boynuma,hiç düşünmedin mi ,sensizliğin kör griliğinde kaybolduğumu.
Nasıl çektin onca kadersiz sevgileri tek başına,beni neden bundan mahrum ettin,bende olsaydım yanıbaşında ,sessiz bir kumru gibi ürkek ama sende
Nasıl içine hapsettin tümden karartıları,mum ışımasında yansıyan sancılı başımı öne düşürüşümü görmezmisin,hissetmezmisin yüreğimin incecik telaşlarındaki mahpusluğu
Başını taşlara neden vurursun,neden soldurursun gönülleri,neden aradığının içinde olduğunu düşünmesin
Nedenlerimin nedenleri yok,hep nedensiz,düşüncelerim,sevmelerim,küsüşlerim,küstürüşlerim
Neden sarartırsın gümüşten çiçekleri,neden saçının karasına gizlersin sevgileri
Neden sarmaş dolaşsın ölümün buz tutmuş yüzüne bakarken ,gülümser gözlerindeki yeşil halkaların
Ahh yar ,ah gülüm ,ah bebeğim
Özlemlerim olmaz olası sancımışlığımdan,özlemlerim bebek ağlayışındaki mor menekşe boncuklardan dökülen yaşlardan
Hangi ateşi almaya geldin inceden inceye, lavanta kokusundaki mor halkalara tutunmuş ,sümbüllerimi soluyor duvarların
İnanmak öyle zorki ,ne başı belli ne belirsizliği ,nede vakitsiz bilmeceleri
Kanat mı takmış minnacık güvercin ,savruluşları hangi miladın öncesinedir
Nasılda kaygıyla havalanıyor sema ya,açılmış begonyanın bir avuç toprağını savuruyor rast gele makama
Nasıl nasıl karardı bak sinemin ince yolları,öbek öbek oldu sevdamın son katarları
Nasıl çöktü içime acının tüm ağırlığı ,
Durdurak bilmeyen ayrılığın yaktığı ağıtlar
Sardı öyle bir sardı ki tümden acılar,zindan köşeleri bile feryad edip kaçtı uzaklaşan topraklarıyla
Ne karaymış ne başa belaymış inanışlar,yanışlarım ,prangalara bağlanışım
Gülüm dokunmaktan beter yalvarışlar,
Yalvarışlarım sana değil ,sessizliğine,sessiz kalıp bekleyişine,en çokta benden gitmeyişine
Dokunamayan tüm uğraşların telaşeliklerinde ki umutsuzlukları kaldırıp atıyorum,bedenimi üç uçurumdan itiyorum ,iliklerimi parça parça edip kazdığım kuyuya gömüyorum
Bir bakarsında köre döner en asi, başın eğmeze zorbalıklar,korkak bakar nazarlar ,ağlar durmadan demler,demlerdeki hıçkıran sözler,sözlerdeki sen ,sen ve yine sen hep sen ,daima sen
Bir bak içine ne var orda..bir sen birde bakışları hüzün dolu bir kucak kelebek,mavi mavi astarsız üşüyorlar
Bir bağla, bağlanmış ,tümden papatyalara sarılmış ellerindeki toz bulutları,kah uçuyor ,kah savuruyor kendininde bilmediği gülüşleri