Bundan 20 gün önce;”Sayın Deniz Baykal CHP Genel Başkanlığından istifa edecek ve yerine Sayın Kemal Kılıçtaroğlu CHP Genel Başkanı olacak” deseydi birisi, yüzde yüz isabetle “deli” ilan ediliverirdi. Gelin görün ki “deliler” haklı çıktı Sayın Baykal şimdi emekliliğin tadını çıkarırken, Sayın Kılıçtaroğlu ise tril tril gömleklerle ve “Ecevit Kasketleriyle” dolaşıp CHP Genel Başkanı olarak Zonguldak’ta “kaderin cilvesi” konulu mitingler düzenliyor.

Bundan 20 gün önce; “Türk Spor Tarihinde bir devrim yaşanacak ve 26 yıl sonra yine, Bursaspor Futbol Takımı, Türkiye Birinci Futbol Liginde Trabzonspor’dan sonra ikinci Anadolu takımı olarak; Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor’u geride bırakarak şampiyon olacak” denilse idi, bunu diyen taraf “deli” olarak ilan ediliverirdi. Gelin görün ki “deliler” yine haklı çıktı. Beşiktaş’tan kovularak görevine son verilen Sayın Ertuğrul Sağlam hem de kovulduğu takımı yenerek ipi göğüsledi. Bu bir devrimdi..

Bundan 20 gün önce ikinci Futbol Ligi’ni altıncı sırada bitiren Konyaspor için; “Birinci Lig’e yükselen üçüncü takım olacak” denilseydi, yüzde yüz isabetle sözün sahibi “deli” olarak ilan ediliverirdi. Gelin görün ki “deliler” bu kez de haklı çıktılar. Yeni futbol sezonunda; Konya Atatürk Stadı’nda, Bursaspor, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor gibi “beş büyükleri”, ve diğer süper lig takımlarının oyun ve oyuncularını doya doya izleme imkânına kavuştuk

“Seneye, Birinci Türkiye Futbol Ligi şampiyonluğuna oynayacağız” diyen bir Konyasporlu “deli”ye gülmeye cesareti olan birisi varsa Bursasporlu “deliler”i hatırlatmakta fayda görüyorum.

Bundan 20 gün önce; “Zonguldak’ta grizu patlaması olacak ve orada 30 insanımız hayatını kaybedecek” denilseydi, eminim ki sözün sahibi büyük bir tepki ile karşılaşacak ve “böyle durumları Allah’tan başka kimsenin bilemeyeceği” gerçeği kendisine ısrarla anlatılacaktı. Ve bu olay maalesef gerçekleşti ve 30 madencimiz hakkın rahmetine kavuştu. Ama fırsatçılar hep bir ağızdan “kaderi” suçlamaya başladılar. “Böyle bir kaderin olamayacağını” haykırmaya başladılar. Madem böyle bir kader olamaz, o halde neden olaydan bir gün önce o madencileri hatırlamadınız?

1955 yılından bugüne kadar 2687 kişi maden kazalarında hayatını kaybetmiş. Demek ki “kömürcülerin kaderi” ezelden ebede hep aynı. İşin doğası gereği kömürler yeraltından çıkarılır ve bunda da epeyce risk vardır. “Benim devri iktidarımda maden kazaları olmayacak” diyebilen bir babayiğit siyasetçi varsa söz veriyorum oyum onundur. Tekeden süt sağmaya çalışılıyor kanımca…

Bundan 20 gün önce memleketimin geleceğine ipotek koymaya çalışan “deliler” şu an için haklı çıkmışlardır.

Bazen de “deliler”in aklına müracaat etmek gerekiyor gibi. Akıllılardan ne gördük ki, “delilere” burun kıvıralım…

Hoşça kalın.