6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1412
Okunma

Gecenin ayazı yüreğimi üşütüyor .. sokaklar ıssız lambalar bir yanıp bir sönüyor , dışarıdan bir çöp toplayıcısı geçiyor saat sabahın 3 ü .. düşünüyorum hayatını ... bu saatte onu çöp toplamaya mecbur bırakan nedenleri .. mutlaka evlidir diyorum ve bakmakla yükümlü olduğu çocukları olmalı .. gece gündüz demeden çalışıyor hiç utanmıyor gurur yapmıyor çünkü aç kalmak çocuklarına lokma götürememek onun için gurursuzluk doğrusu da bu olsa gerek .. evet bu adam ailesine bağlı sorumluluklarının bilincinde biri .. hayat onu nerelere sürüklemiş nasıl bu duruma gelmiş bilinmez ama bildiğim tek şey bu soğukta dışarıda çocuklarına çürük meyvelerin içinden evine götürebileceği kadarını torbalıyor ki ondan sonra çöpü karıştırana da meyve kalabilsin ...
Ertesi gece yine bakıyorum dışarı belki onu görebilirim diye .. geçmiyor ..
Başka biri geçiyor bağıra çağıra .. sarhoş olmalı diyorum yoksa bu saatte niye bu kadar gürültü çıkarsın .. dışarı bakıyorum pencereden bir arabanın içinden inen genç bir adam neden diye bağırıyor sürekli neden ben ?... şaşırıyorum sanırım komşu kızının yavuklusu olsa gerek ama yok değil bu yabancı kendini ararken yolunu kaybetmiş olmalı sokak aralarında hani nereye gittiğini bilmezsin ama kendini bulmak için oradan oraya sürüklenirsin ya öyle bir durumda .. sonra düşünüyorum hayatını .. genç bir adam ,üstü başı düzgün maddi bir sıkıntısı olmasa gerek peki neden ’ben ’diye bağırıyor acaba ? sağlıklı da görünüyor eli ayağı yerinde .. anlaşıldı gönlü kırılmış olmalı .. acaba neden ben diye isyan etmesini gerektirecek kadar çok mu önemliydi bu durum ? 2 ay sonra kalp sancısı azalmaya başlayacaktı 2 sene sonra da tamamen unutacaktı gözyaşlarını kimin için akıtıyorsa belki adını bile hatırlamayacaktı .. ama bu dönemi atlatana kadar hayatından çok şeyi götürecekti farkında olmadan okuluna devam etmeyecekti sevgilisini her gün görüp acısı artmasın diye .. her gece bir meyhaneye gidecekti kendini içkiye verecekti ve bu da ona 30 lu yaşlarında bir karaciğere neden olacaktı tabiki haberi yoktu .. üniversiteyi tamamlayamadığı için iyi bir işe giremeyecekti babasından kalma mülkleri de içkiye ve gece gezmelerin de harcayacak bir daha hiç bir kadına güvenmeyecekti ama eğer her şer de bir hayır olduğuna inanırsa .. kader e inanırsa .. tabi ki bu durum değişecekti .. yalnız sorun şu ki bunu ona şu an da hiçkimse anlatamazdı daha doğrusu anlatsada o duyacak durumda değildi .. yaşamadan anlamak mümkün olmasa gerek..
peki ya dün gece gördüğüm adam .. çöpten meyveleri toplayan başkasına da kalsın diye içinden ailesini doyuracak kadar alan adam o niye isyan etmedi ki ? çünkü biliyordu isyan etmek Yaradan’ a karşı gelmekti isyan etmek kaderine iyi gelmezdi .. eve gidip şükrederdi bugün de karnım doydu diye ve hepimiz sağlıklıyız eşim kanaatkar ,sabırlı ve çocuklarım tok gözlü çok şükür ..
Garip değil mi kimi bir aşk acısı uğruna hayatını mahfediyor kimi de bulunduğu duruma şükredip herşeyin bir yazgı olduğuna bu dünyanın fani olduğuna inanıyor .. acaba genç olduğu içinmiydi hayatı görmezliği ? diyorum ya yaşamadan öğrenilmiyor ve hayatın döngüsün de herkes isteyerek veya istemeyerek bir yerlere sürükleniyor acı olansa elimizdekilerin kıymetini kaybedince anlıyoruz .. sağlığımız gibi .. ailemiz sevdiklerimiz gibi.. yada sonu gelmez sandığımız çok güvendiğimiz servetimiz gibi .. oysa hiç bir şey kalmıyor ahirete götürebileceğimiz sevaplarımız ve günahlarımızdan başka .. tıpkı çöpteki herşeyi değilde karnını doyuracak kadarını alıp ondan sonra gelen kişinin aç kalmamasını düşünen sevap sahibi gibi .. diğerini siz düşünün artık ...
Dilerim yaşamadan da görebiliriz gerçekleri ve dilerim herkes sorumluluklarını taşıyan o adam kadar gururlu olur ...