............................................

Bugün ruhum mutlu...

Yaşamaya mutlu ve umutlu bakıyorum. Bir başka gözle seyrediyorum dışarıları. Anlamaya çalışıyorum, dünya neden durmadan dönüyor diye. Çocuklar yorulmadan, neden şen-şakrak seslerle, biribirini dinlemez seslenişlerle oyun oynuyorlar diye hayranlıkla izliyorum afacanları...

Çocukları izledikçe çocukluğumu özlüyorum. Özlemekten beter oluyorum. Hassaslaşıyorum, duygulaşıyorum, gözlerim iki çeşme misali akmak istiyor o çocuklarının sevincine şahit olunca...


Bugün ruhum mutlu...

Hayat her şeye rağmen güzel devam ediyor. Bakabildiğim kadarıyla, doğa pırıl pırıl. Bahar tam mevsiminde. Yaz geliyorum diyor. Tavşanlar yavrularını besliyor. Keklikler birlikte yürüyüş yapıyor. Karıncalar dev samanlıklar yapmak için harıl harıl çalışıyor. Şairler aşka geliyor. Edebiyatçılar ilham perileriyle istedikleri gibi sevişiyor, oynaşıyor. Gündem ikide bir değişiyor. Değişmeyen değişim demokrasiye çelme atıyor. Katıyor önüne rüzgar ne bulduysa. Ne sürüklediyse, kıyıya vuruyor dev dalgalar...



Bugün ruhum mutlu...

Kim uğrasa yakınlığıma, mutluluğumu gölgeleyemez. Hangi gül dikenlerini batırsa bana, bülbüli yanımı sonlandıramaz. Kim gülüşlerime ipotek koysa, boğulur kahkahalarımda. Kim gemilerimi batırmaya niyetlense, hevesi besmele çekmeden kursağımda kalacak. Kim uçurtmamı gökyüzünden çekse, özgür kanatlarım altında ezlir, yok olur. Ve kim dünyamı karartmak istese, cehennemi şimdiden boylar...



...................................................
Mehmet Selim ÇİÇEK
16 Mayıs 2010,,,16.34
Mardin