Yılan romanlarda, filmlerde vs. hep kötü karakteri oynar. İnsanların bilinç altına tabu olarak yerleştirilmiştir. Özellikle zehirli olmaları, sokmaları meşhurdur. Bu kötü karakter rolü Rahmetli Erol Taş abimiz de bu yüzden dayak yediği anılarında anlatır.Tabiatın sevilmeyen hayvanlarının başında gelir. Yılanın doğal yaşam da ona verilen bir görevi vardır. Doğanın dengesini korumak için yaşamını idame ettirmesi lazım yoksa neler olacağı malumunuz. Ülkemizde yaşanan çekirge istilaları örneği gibi dünyanın dengesi bozulabilir. Sonra da Cem Yılmaz ın filmlerine konu olur. “Yılan artık flüt ile eğitiliyor " filmi sinemalarda. Fatih Ürek de biliyorsunuz yılan dansı ile müzik piyasasına kendini kabul ettirmiş ender sanatçıların başında gelir. Laila da yılan dansı yaparken bir de dil çıkararak sokması vardı... gülmekten içki komasına girersiniz.

Sezai Karakoç Kara Yılan şiirinde arkadaşlık kurmak istediğinde şöyle bahsetmişti.

Güneşin yeni doğduğunu sana haber veriyorum
Yağmurun hafifliğini toprağın ağırlığını
Ve bütün varlığımla kara yılan seni çağırıyorum
Seni çağırıyorum parmaklarımdan süt içmeğe
Pamuğun ağırlığını yapan dağın hafifliğini
Sana haber veriyorum yeni doğduğunu güneşin

Ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk
Günahlarım kadar ömrüm vardır
Ağarmayan saçımı güneşe tutuyorum
Saçlarımı acının elınde unutuyorum
Parmaklarımdan süt içmeğe çağırıyorum seni
Ben güneyli çocuk arkadaşım ben güneyli çocuk

Ali Patan
05.03.2010