DENEME / HALİL TAMYÜREK

Nice gemileri uzak diyarlara yolcu ettim arkasından martıların kanatlarına yüklenmiş sevdaları gördüm. Gözlerime şifre konmuş, yalnızca senin gözlerini görür gözlerim.
Seni yazan kelimelerimin peşinden koşar durdum, hiçbirine sözüm geçmedi beni dinlemediler belkide sessizce gömüldüler memlekete, öylesine balyoz gibi indi yeryüzüne, her şey, alacakaranlıkta bir ses!..kırmızıydı!... seni seven kelimelerim… Yalnızca benim gülüşümde, senin tebessümün, düşlere giden bir yolda, baharın nisan kokusunda… bir iç çeker...
29 Nisanda İstanbul,
Bir güzel duyguyu, bir güzelde, başka seslenir geceleri hüzün, düşer yıldızların yanına, bugün hasret kalmıştım sesine, birde nefesine. Ama bu ihtimal dâhilinde seni bekledim gün ortasında.
Ömrümün en çocuk günleriydi bir muştular la her şey bitecekti artık yalnız kalacaktım, İstanbul kaldırımları belki de öksüz kalacaktı, bir yandan koşan çocukları görecektim bağrışmaları arasında bir sesle geçecektim. İstanbul un arka sokaklarında şiirler okuyacaktım sana, hiç yazılmamış ve okunmamış.
Ranzaların üstünde, dört duvar arasında, geceleri kapıları kilitli pencereleri ise demirli, özgürlük için haykıran yıldızları sayan bir çocuk.
17 sinde bir genç tam 17 sene geleceğe şiirler yazan düşlerine sana bekleten ömründe ilk kez seni sevmek için gelen, bir başkası sevemezdi seni, İstanbul u sevdiğim kadar.
Gitmek vakti, ama her şeyden tüm biriktirdiğim duygulardan uyanmak vakti, gece gelmeden gitmek vakti bir sır olup kaybolmak vakti çok uzaklara.
Senin bilme ihtimaline karşı kaçış planları yapan bir hırsız gibi firari ben…


HALİL TAMYÜREK / 29 NİSAN 2010