....................................

Akıllı adam, anlık karar-lar almaz...

Düşünmeden bir adım öteye gitmez...

Satranç oynar gibi, dikkatli yürür. Yürümek zorunda. Yoksa yaptığı bir hata, hayatına mal olabilir, hemen şah mat kaybedebilir kazanmak için yüreğini koyduğu oyunu...



Akıllı adam, daim beynini çalıştırır...

Boş şeylerle, dibi delik torbalarla değeri altın eden zamanını heba etmez...

Kah kitap okuyarak, ruhunu yeniler; kah kalabalıklara karışıp, yalnızlığını anlamaya ve anlamlandırmaya koyulur; kah da bedenine vakit ayırarak, huzur dolu anlara kendini atar...
Ama boş durmaz. Ama saplantılara kendini kaptırmaz. Ama yanlışlarda ısrarını sürdürmez. Ama oyunlara gelmez. Ama tuzaklara düşmez. Ama gafil yakalanmaz. Ama her gününü aynı davranışlarla sürdürmez. Ama kendini hiçliklere havale etmez. Ama’larla kendine arkadaşlıklar kazanmaz...

Ama kendini düşünür, ama hamlelerini iyi yapar ve planlar dahilinde hareket etmeye özen gösterir..
Bunlar, olmazsa olmaz sıfatlarıdır akıllı adamın...



Akıllı adam, kanan değil, aklını her şarta kullanandır...

Aklına akıllar eklenen, herkesi kendine hayran mı hayran bırakandır...

Zorluklar karşısında yılmayandır. Yılanlar gibi süzülendir, esmer topraklarda. Yunuslar gibi güzel mi güzel yüzendir dalgalara karşı AKILLI ADAM...




Akıllı adam, sadece önünü takip etmez...

Uyanık kalmak için, antenlerini 360 derece açık tutar...

Teklerle uğraşmaz, çiftlerle savaşır...

Olaylara bir bütün olarak eğilir...

Zira sadece yüzünü döndüğü tarafla kalsa, ARAF’ta kalır. Belki kaybolur. Belki ileride boğulur. Kimbilr belki belkilerle yetinir, kalan ömründe...