İşin en doğrusu yeni bir anayasa yapıp, tüm yanlışlıkları halletmek iken bunu göze alamadılar.
Yeni bir anayasa yapma girişimlerini rafa kaldırırken, bunun hiç de kolay olmadığını bizzat başbakanın ağzından dinledik. Hadi inanmış gözükelim.
O zaman kapsamlı bir değişiklik bari yapılsın diye gözledik. Yumurta kapıya geldiğinde alelacele bir şeyler yazıp usulen kapıları çalarak, görüş istemek için bir hareket yapıldığını gördük. Bazı parti ve kuruluşlar daha metinleri görmeden istemezük avazelerini yükseltirken, bazı partiler, örneğin Saadet Partisi kapsamlı detaylı ve tutarlı tekliflerini yetkililere ulaştırdı. Usul ve esasa ilişkin düşündüklerini ortaya koydu. Dikkate alınıp alınmadığını bilmiyoruz,
AKP kurmaylarının hazırladığı metin TBMM başkanlığına verildi. Eh, herhalde derde derman olacak değişikliler olur belki diye bekliyorduk ki, ilk şoku sayın Cemil Çiçek’in açıklamalarıyla yaşadık.
Uzlaşma adına tavizler verdiklerini ve doğru bildiklerini bu metine koyamadıklarını ifade etti. Örneğin HSYK na seçilecek üyeler hakkında tavizler vermişler. Hazırladıkları metinde böylece yanlış sayılacak hükümler bulunuyormuş. Bunu da uzlaşma adına yapmışlar.
Bu nasıl mantıktır? Siz hergün değiştirilebilecek bir yasa değil, temelli kalacak bir anayasa metni hazırlıyorsunuz. Hem bu tavizi kime ve kim adına veriyorsunuz? Bunun mantığı var mı? Bu tavizi muhalefeti yumuşatmak için yaptık da diyemezsiniz. Çünkü muhalefet metni görmeden karşı çıkacağını önceden ilan etti.
Şimdi bu tavizi kime vererek bile bile yanlış metin teklif ediyorsunuz? Hem yargının yasamayı etki altına almasından şikayet edeceksiniz, hem bu konuda bile bile taviz verip yanlış metin hazırlayacaksınız. Bu nasıl bir mantıktır.
Başka bir garabet.
Teklifi AKP gurubunda imzaya açmışsınız. Şu kadar vekil imzalamış. Ama öyle aceleye getirmişsiniz ki, tarafsız kalması gereken meclis başkanı da imzalayıvermiş. Kimi isimler sonradan çıkarılmış, ya da ilave edilmiş. Bu nasıl bir yanlışlıktır? Bu nasıl bir çalışmadır? Belli ki kesip yapıştırma şeklinde, ya da montaj şeklinde isim ve imzaları tanzim etmişsiniz. Bu işi neden ciddiye almazsınız? Bu nasıl sekreteryadır? Bu kadar basit midir bu işler? Böyle özensiz ve dikkatsiz davranmakla Sabih İnatoğlu gibilere mükemmel paslar vermiş olmuyor musunuz? Sonra da bunları bahane edip mağduriyet rolleri oynayacaksınız?
Ey AKP liler!
Sahi siz ne yapıyorsunuz? Belli bir tarih ve saat verip vekillerinizi davet etmek ve ıslak imzalarını almak çok mu zor? Sanırım vekilleriniz ihale takibindeler, gelmeleri zor.
Üstelik yanlışlık sadece sekreteryanızda değil ki.
Daha nice yanlışlıklarınızı gördük.
Mesela Avrupa Birliği asıl belgesini imzalarken hangi heykelin kucağında imzaladınız o belgeyi. Papa bilmem kaçıncı bilmem kim? İslam düşmanı haçlı zihniyetli biri. Nasıl oturdunuz o papanın kucağına diye sorduğumuzda:
-Aslında orada bir sürpriz yaşadık. İmza anında o sahneyi fark ettik. İmzalamaktan da vazgeçemedik. Oyuna geldik.
Türü savunmalar yapıyorsunuz.
Bu ne acelecilik?. Yangından mal mı kaçırıyorsunuz?
8-9 senedir hala yeterli vakit bulamamaktan şikayetçisiniz? Herşeyi oldu bittiye getirip tarihi yanlışlıklar yapıyorsunuz.
Ya da biz öyle görüyoruz. Öyle gösteriyorsunuz.
Acaba bunlar kasıt mı yanlışlık mı?
Şahsen içinden çıkamıyorum…


.ekremsama.