Dün erken saatlerde, yine kayıp olan, Uşak Eşme’de küçük bir çocuğumuzun ölüsü bulundu.
Yine bir ana babanın, bir ailenin bağrına ateş düştüT.v.leri takip ediyorum ,henüz katilin yakalandığına dair bir ipucuna rastlanmadı,eğer kaza değil de cinayetse.Kayıp çocuk olayları, herkesi olduğu gibi beni de çok üzüyor.Son yıllarda kayıp çocuk olaylarında hızlı bir artış mı var,bana mı öyle geliyor?
Bu ülkeye neler oluyor, insanlarımız niçin vahşileşiyor? Kurban bayramında Kayseri’de şeker toplamaya çıkan üç küçük çocuğumuzdan hala haber yok; senesi geldi, Trabzon’dan kaybolan küçük Yusuf, daha isimleri aklıma gelmeyen niceleri. Ne oluyor bu insanlara? Vicdanlar sökülüp alındı galiba, merhametin salası verilip, cenazesi çoktan kaldırılmış! Korkarım yanımızdan, gözümüzün içine baka baka çocuklarımız koparılıp alınacak gibi.
Merhamet timsali ecdadımızın ruhları azap içinde, kabirlerinde.
Kimsenin kimseye:
-ölüyorum dese ! bir yudum su vereceği yok gibi!
Allah’tan korkun ey caniler, korkun!
Boynuzsuz koyunun, boynuzludan hak arayacağı hesap günü gelecek.Yapılan zerre kadar iyilik ve kötülüğün hesaba çekileceği, o büyük günden korkun!
İnsanım diyorsanız, ki bu kaçırma ve cinayet olaylarını işleyenlerin, insani bir kalb taşıdıklarına inanmıyorum, zerre vicdan kırıntıları kaldıysa eğer, sizin de çocuklarınız varsa, korkun!!Etme bulma dünyası, sizin olan o günahsız masumlar, sizin kara hayatınızın lekesini:
-Caninin oğlu, katilin kızı , diye suçsuz yere ömür boyu taşıyacak.
Rabbim kullarını, çok merhametli, sağduyulu, mükemmel surette yaratır.
Nasıl haktan uzak bir yaşayış ki, bütün güzel hasletler, dönmemek üzere o bünyeleri terk ediyor.
Yine gencecik bir adam, arkadaşı sandığı katillerinin ellerinde veriyor ruhunu! Daha niceleri, haberleri açmaya görün!
Anneler bize çok iş düşüyor. Küçük yavrularımıza, sevgiyi, merhameti, Allahı’mızın azametini, hayırlı kullara hazırladığı mükafatı, en küçük bir hayvana eziyet yapmamayı, insanlara sevgi ve hoşgörüyle yaklaşmayı, kendimizi her zaman vicdanen sorgulamayı , ibadetin ruha verdiği huzuru, hayırlı bireyler olmanın önemini anlatalım.
Şiddet içeren internet oyunları, kavgalı küfürlü çizgi filmlerin çocuk ve gençlerimizi etkilediği ortada. Kitap okumaya yönlendirelim, okudukları kitap başına mükafatlandıralım.
Bilgisayar başında sürekli, bağımlılık yapan oyunlar oynamalarına bir sınır koyalım. İyiyi kötüden ayırana kadar, güzel rehberlik yapalım.
Evlerimizden başlayarak, toplumumuzun kaybettiği değerleri yeniden kazanması için bizler de gayret gösterelim.
-Saldım çayıra, Mevla’m kayıra zihniyeti büyük bir fiyaskodur. Dünyaya getirdiklerimizle ilgilenip, hayırlı nesiller bırakalım.
Bir gün, sorumsuzca sokaklara attığımız insanlar birilerinin, daha doğrusu hepimizin canını yakmadan, yavrularımıza sevgi şefkat verelim.Sevmekten hiç kimse sıkılıp kaçmaz;dozunda sevgi ve ihtimam kimseyi şımartmaz.
Artık haberlerde içimiz yanmasın, birilerinin de bağrına ömür boyu sönmeyen alev ve ateş düşmesin! Ne olur!!!