Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
nur benlioğlu
nur benlioğlu

KARANLIK VE ACI

Yorum

KARANLIK VE ACI

8

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1381

Okunma

KARANLIK VE ACI

KARANLIK VE ACI







KARANLIK VE ACI





Soğuk ve acımasız duvarları hissetmişti,
daha gözlerini açar açmaz dünyaya.Yoksul bir
ailenin yedinci çocuğuydu.Sivas’ın bir köyünde oturan.
Hiç Ana sevgisini tatamamıştı.Annesi o sefillik içinde
yoksulluk ve çok çocuk arasında yaşadığının bile
farkında değildi.Nefes alabilmecesine yaşamdı işte.
Üstüne üstelik,koca dayağı da , gün be gün annesini eritiyor,
yaşamdan uzaklaştırıyordu canını.

Rıza, Anası dayak yerken,kulaklarını kapatıp,odanın en karanlık
köşesine saklanırdı.Gerçeklerden kaçmak istercesine..
Henüz beş yaşındaydı.Belleğindeydi,acı feryatlar ve çaresizlik.
Oysa, Baba, güçlülük ve güven modeli olmalıydı.Ama ,acizdi...

Annesi altı yaşlarında, üçüz kardeşlerini dünyaya
getirirken veda etmişti yaşama.Kurtuluştu bu ölüm belki de
Anası için.Evet ,evet, kurtuluş olmalıydı.O’nu koruyabilen
,bu karanlık çileli dünyadan çekip alacak kimsesi
olmadığına göre...

Çaresiz, bu işsiz güçsüz kaba kuvvetli baba,bir bir
dağıttı çocuklarını yuvalara.Kimi Ankara, kimi ,Adana, Kimi İzmir,
birileri İstanbul’da yönelmişlerdi kaderlerine, iyi veya kötü.
Bilinmeze yol alıyorlardı.

Rıza, İzmir Çocuk Yetiştirme Yuvasına gönderilmişti.
Birden, neye uğradığını şaşırmıştı.O küçük aklı ermiyordu
olan bitenlere henüz.Horlanmıştı Rıza bu Yuvada da.
Pek te başarılı, üretken bir öğrenci olamamıştı.
Geçmişindeki Karanlık gecelerin korkusu vardı
hala düşlerinde ve anasının sessiz çığlıkları ...
Bir türlü atamadığı usundan.Ve anımsadığında tir tir
korkudan titreyişi kalmıştı geriye.

Yurtta, eğitimcilerin dışında,hizmetlilerden de yediği
tokatların acısı eklenmişti karanlık çocukluk anılarına.
Yaşamdan hıncını almayı düşündü ergenliği boyunca.
Ve mutlu bir Aile kurmayı düşlüyordu, düşleyebildiğinde.

Ürkekti, Sivas yollarından,karanlıklardan korkar olmuştu.
Aydınlıklarda yaşamak düşüncesindeydi hep.
İzmir ’de yaşamaya karar vermişti.Liseyi bitirince,
Yurt yetkililerinin yardımıyla Devlet Su İşlerinde Memur olarak
çalışmaya başlamıştı.Evlenmek, bir an önce evlenmek istemişti.
Boş kalan Ana sevgisini, eşinde ve onun Annesinde bulacağına
inanıyordu.Baba sevgisini ve güven duygusunu da Eşinin
babasında bulacaktı ...Usunda, yoksul bir Aile kızı vardı.
O’nu mutlu edecek, yaşamını aydınlatacak, hiç el kaldırmayacak,
Eşini üzmeyecekti kendince.Çocuklarına da örnek bir
Baba olacaktı.Kararlıydı.Annesinin dayak yediği
anlardaki korkusu yerine,yüce aşkını sunacaktı ,sevdiğine..
Çok mutlu olacaklarına inanıyordu.

Aliye ile evlendi sonunda, kendisi gibi yetiştirme Yurdunda büyümüş
Zavallı Aliye ile.Birbirlerini iyi anlayacaklarına
inanıyorlardı.Rıza, ne yazık ki sözlerini tutamıyordu.
Babasından aldığı genler baskın gelmişti.
Herşeye çabuk sinirleniyor, Zavallı Aliye’sini
acımasızca dövüyordu.Engel olamıyordu kendisine.
Üç çocuğu olmuştu.İki çocuğu kendilerini kurtarabilmiş,
yaşama atılmış, evlenmişlerdi.

Rıza, tek işçi maaşıyla, sıkıntılar içinde kıvranıyor,
yaşam mücadelesi ağır geliyordu.Ah! şu zamlar
ve geçim sıkıntısı.Belki de herşey güzel olacaktı onun için.
Yaşam koşulları belirlemişti bu karanlık yolunu istemi dışında.
Eşi Aliye, böylesi hırpalanmalara,horlanmalara çok dayanamadı.
Aldığı darbeler sonucu bir gün kalkamadı düştüğü
yerden.Denge sorunu yaşıyordu.Artık tek başına yetemiyordu ne kendine
ne ailesine.Bakıma gereksinimi vardı,desteğe...

Beraberlerindeki küçük oğulları da,bu aile şiddeti içinde, şaşkın şaşkın
dolaşıyor, kendini toplayamıyordu.
Sağlıklı düşünemiyor, çevresince horlanan bir genç olmuştu.
Düşünce özürlüydü.O’nun da desteğe gereksinimi vardı.
Rıza,hıncını, bir eşinden, bir küçük oğlundan
alıyordu.

Oysa,farkında değildi.Kendisini ve Ailesini acımasızca kahır dolu
ve soğuk duvarlar arsına kapatmıştı.Sevgisiz bir dünyaya...

Güneşi görmeyi amaçlamıştı.Pembe boyalı evlerinin bahçesinde
sevgi çiçekleri yetiştireceklerdi.Şimdi,
komşularının acılı bakışları altında yönelirken evine ,çaresizliğine boyun eğip,
karanlık ve acı dolu yaşamına yürüyor hergün.KARANLIK VE ACI !BİTMEYECEK Mİ?


NUR BENLİOĞLU // 04.05.2005

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Karanlık ve acı Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Karanlık ve acı yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KARANLIK VE ACI yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
tacettin yıldırım
tacettin yıldırım, @tacettinyildirim
25.3.2010 20:55:06
10 puan verdi
derlerya armut dibine düşer.....acizlik babasından miras.....hocam bu güzel su gibi akan yazında içim burkuldu.....şiirdeki ustalığın düz yazıdada belli harika bir anlatım.....saygılar
kader44
kader44, @kader44
25.3.2010 17:56:02
Malesef malesef çok çok çok acıdır ki kurt ulusundan gördüğünü işler demiş. Atalarımız..Ne kadar yapmam deselerde mutlaka aynını kendi ailelerinde uygulamaya devam ediyorlar..
Sonunda kaybeden yine kendileri oluyor acı ama gerçek..
Teşekkürler eğitici yazınız için..
Nilgün Akçay
Nilgün Akçay, @nilgunakcay
25.3.2010 17:53:45
Kadere iman belki de asl olan...Ders alınsa idi Rıza alırdı...Yaparım demekten ziyade Alalh'ım nasip eyle demek daha doğru olur bu durumlarda sanıyorum....Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var diyor Mevla Furkan süresi 77 ayetin de...
Paylaşımınız içimi acıttı...Etkilenmemek imkansız... Dost kalem işlemiş sayfasına, bize düşen yüreklerimize işlemek

Sevgiyle kalın..





Fikret TEZEL
Fikret TEZEL, @fikret-tezel
25.3.2010 17:30:18
7 puan verdi
Önmli bir konu işlenmiş aslında. Şiddet gören annelerin ve şiddet gören ,horlanan çocukların, aynısını eşlerine ve çocuklarına da uygulamaktan kurtulamadıkları, sonuçta mutsuz olup mutsuz ettikleri acı gerçeği...
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
25.3.2010 15:36:11
8 puan verdi
Acılı ama kaliteli bir yazı.
Şiir gibi akıcı hikaye gibi bilgilendirici.

Çok değişikti. Tebrikler.

Engin Tatlıtürk tarafından 3/25/2010 3:36:53 PM zamanında düzenlenmiştir.
umut77
umut77, @umut77
25.3.2010 15:08:39
10 puan verdi
Çok acı ve yanlışın tekrarlandığı bir hikaye okuduk kaleminizden öğretmenim. Akıcı bir yazıydı. Kutluyorum.Saygılarımla...
Aysel AKSÜMER
Aysel AKSÜMER, @ayselaksumer
25.3.2010 14:56:01
Çok üzücü bir hikayeydi. Örnekteki kadınlara çok acıdım yüreğim parçalandı. Çünkü haberlerde de izliyoruz kendinden gücü az olan kadın ve çocuğa yapılan şiddeti kınıyorum ve allahın verdiği bir cana nasıl eller kalkar anlamış değilim. Bir de eğitim ve iş alt faktörler tabi.. Böylesi önemli bir konuyu sayfanızda gün ışığına çıkardığınız için teşekkürler. Sevgilerimle...
Nimet Vefa
Nimet Vefa, @nimetvefa
25.3.2010 14:15:24
yaşanılan acılar çok canımızı yakar
yakar da aklımıza getirmeyiz başkasına yaşattığımız acıların ne derce yaralayacağını...
hüzünlü ve bir o kadar da gerçekçi bir yazı idi...
tebrik ederim...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL