Salihli köylerinden birinde, Mehmet ile Meryem isimli iki genç görücü usulüyle evlenmişler. Kızın babası, çok aksi bir adammış ve gelin ile damadın gerdek gecesinde konuşmalarına izin vermemiş. Gerdek gecesi ile ilgili olarak, sağdıçları ve ailesi tarafından, bilgilendirilmemiş olan damat Mehmet, aradan dört yıl geçmiş olmasına rağmen, gelini bir türlü konuşturamamış ve muradına erememiş, bir başkası ile yeniden evlenmiş, eskisinin üstüne eş getirmiş.
Düğün yapılmış, yeni gelin tam gelin odasına girerken, eski gelinin ocakta yemek pişirdiğini görmüş, yemek de taşıyormuş tencereden.

- Sağrı gelin, sağır gelin
Çorban taştı savur gelin!

Bunu duyan ve dört yıldır hiç konuşmayan eski gelin, cevap vermiş.

- Yeni gelin, yensek gelin
Eğer kaşındaki yüksek gelin.
Biraz dur da öyle söylen!

Eski karısı Meryem’in konuştuğunu duyan Mehmet, zâten pek ısınamadığı yeni gelinle evlenmekten vazgeçmiş, onu ailesine geri göndermiş.

Kaynak: Ali Aksakal.Salihli Hikâyeleri-Salihli: Sanayi ve Ticaret Odası,2008.96 s.