9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1601
Okunma

Dünyaya gelmesi istenmeyen ve müsibet sayılan, geldikten sonra ezilen, hor görülen, aşağılanan, öldürülen, öldükten sonra cehennemlere layık görülen ve hatta arkasından üç günden fazla yas tutulması lüzümsuz görülen kızlarımız demişti rahmetli Prof. Dr. İlhan Arsel bir kitabında... Ne kadar doğru tespitlerde bulunmuş olduğunu geçen gün okuduğum acı haberde bir kez daha anladım...
Şöyle diyordu haberde; Adıyaman’ın Kahta ilçesinde bir baba kızını erkeklerle konuşuyor diye (gerekçeye bakınız, gerekçesi olurmuş gibi bir de ölümün) evinin kümesinde açtığı çukura diri diri gömdü!
Tavuk mu sandın kızını be adam !
Hangi devirde yaşıyoruz, bu nasıl bir insanlık, bu nasıl bir baba, bu ne barbarlık, bu nasıl bir ’töre’?
Bu baba kızını bir de kendi babasıyla birlikte gömüyor hem de canlı canlı... Şu satırları yazarken bile ellerim titriyor... Benim şaşırdığım bir diğer konu ise yöre halkının bu olay karşısında göstermiş olduğu tepkileri daha doğrusu tepkisizliklerin tepkisi... Onları üzen şeyin ve hatta tepki göstermelerinin sebebi cinayetin kendi şehirlerine mal edilmesiymiş... Şimdi ’’o şehirde o cinayet işlenmedi’’ mi demeliyiz sevgili Kahta halkı? Bu cinayet söylenmediğinde o kızımızın vahşice öldürülmesi ortadan kalkmış mı oluyor? Konuşulmadığında sizler rahat mı uyuyorsunuz o mahellede? Bazı yetkililer de babanın bir anlık öfkeden kızını tokatladığını ve kızın da başını duvara çarpması sonucunda öldüğünü ve ailenin de paniğe kapılıp kızını bahçeye gömmelerinden ibaret olduğunu söylemesine ne demeli?... Bu nasıl bir cahilce açıklamadır aklım almıyor benim.. Bu yetkililer okumaz mı hiç adli tıpın vermiş olduğu raporu? Bakınız ne diyor adli tıp raporu sevgili yetkililer;
’İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezinde mikroskobik inceleme yapılan cesedinde, diri diri gömüldüğüne dair bulgulara ulaşıldı. Adli Tıp Kurumu yetkilileri, mide ve ciğerlerinde toprak olduğunu, bunun da genç kızın diri diri gömüldüğüne işaret olduğunu söyledi.’
Mide ve ciğerlerinde toprak bulgusuna rastlanması demek o kızımızın diri diri gömülmüş olması demek... Şimdi bunun üzerine nasıl böylesi bir açıklama gafletinde bulunurlar anlaşılır gibi değil doğrusu!
Kendimize gelelim lütfen! Ve soralım bir insan olarak ya da Kahta halkı olarak, burnumuzun dibinde cereyan eden veya etmek üzere olan olaylar karşısında ne kadar duyarlıyız ve müdahele edilmesi gereken noktalarda geç kalmadan neler yapabiliriz diye... Sayın Kahta halkı sizlere soruyorum, sizler o kızımız diri diri toprağa gömülmeden önce onun çığlıklarını hiç mi duymadınız? Duyduysanız eğer neden DUR demediniz?! Sizler de kızımızın ölümünden o baba ve dede gibi biraz da olsa sorumlu hissetmiyor musunuz kendinizi? O kızımız toprağa diri diri gömülürken sesini duyduğunuzda, sizler o sırada vicdanınızı nereye gömüyordunuz? Basına verdiğiniz tepkiyi neden önce kızımızın öldürülmemesi için vermediniz ya da veremediniz? Neden müsade ettiniz o kızımızın canavarca öldürülmesine? Neden sormadınız kendinize? Neden önce konuşmanız gereken yerde susarsınız da sonra konuşursunuz? Yazık gerçekten çok yazık... O kızımızın o anı gözlerimin önüne geldikçe çıldıracak gibi oluyorum...
Bir insan kaybetmişse eğer insani duygularını, o insan yaşayan bir ölüdür bence...
O kızımızın üzerine örtülen toprak bizlerin insanlığının da üzerine örtülmedi mi sizce?
Güldane Dal (20100211)