Her zaman düşünürüm ara sırada yaşadığım umudun bittiği çaresiz kaldığı anlar olur insanın

İçi yanar anlatılmaz acıdır anlatılmaz .

Genç bir kız düşünün umudun peşinde koşan dal gibi uzun boyu uzun siyah saçları .siyah güzel gözleri olan.
Gülerek bakan bu gözlerin umutsuz luğunu düşünebilir misiniz

Yüzündeki gülücüklerin yalancı bahar gibi olduğu nu anlayabilir misiniz

Ben gördüm
Önceleri gülüyordu gözleri mutluydu karşında biz vardık .ve onunda bir amacı bize bir devre mülk satabilmek

Uzunca konuşup sohbet ettik
Gülümseyen dudakları buğulu gözleri vardı gönlünün derinliklerinde çırpınan bir kuş tu sanki yüreği acaba alırlar mı satar mıyım

Konuşmamız uzun oldu tatlı bir sohbetti ama bize satmaya yetmiyordu anlattıkları bizim için alınacak yer değildi
Bu apart lar parası çok olanlar içindi düşününce yol u çok uzak ve yılda bir hafta değer miydi

Evet güzel yerdi doğası tabiatı denizi dağları çok güzeldi
Ama bize hitap edemiyordu da bir hafta düşündürücü açıkça söyledik gülücükleri soldu yine de gece düşünün sabah bir daha konuşalım demişti umutsuzca

Sabah zordu gitmek ama zorunluyduk yine o bakışlarla karşılaşmak
umutsuz luk la o çaresizlikle karşılaşmak zorda olsa karşılaştık gülerek karşıladı yine sarıldı sanki yıllardır tanışıyorduk
aynı oda aynı masa oturduk bakışları soru doluydu ne düşündünüz değişti mi kararınız

bizimde acıydı gülüşümüz çaresizce hayır demek ne kadar zordu yok kızım bizden alıcı yok demek ve dedik dondu gülüşü bakışları

sordum ne zaman girdin buraya diye bir ay olmuş hastalıktan yeni kalkmış ölümden dönen biri

yeni bir hayata başlayan henüz ilk baharını yaşayan bir genç kız vardı karşımızda
onun bende başka bir özelliği beni düşüncelere iten başka bir duygu yaşatıyordu nedenini anlayamadığım bir yakınlık

konuştuk ça hayatını anlattıkça içimin büyüdü ama yapacağımız bir şey yoktu ki
içimi kaplayan çaresizliği ablamın da aynı duyguları yaşaması üzüyordu bizi
kitap hediye ettim çok sevindi okurum dedi okurum ve sizi anarım gözleri dolu dolu ayrıldık

hala çözemediğim o duygu ile otobüse geldik sarılıp öptüm o giderken baktım ardından abla bak dedim bak giden kim iyi bak akşamdan bu yana beni saran beni düşündüren düğümü çözmüştüm
ablam birine benziyor ama dedi içim dolu yüreğim buruk beş yıl önce ne için gittiğini hala çözemediğim gelinime ne çok benziyordu
ilk nur dedim o zaman ablamda evet ne çok benziyor dedi gözlerimden çok gönlüm ağladı gidenin ardından

işte umutsuzluk işte çaresizlik
bizler apart alamadık ama çok güzel iki gün geçirdik mutlu idik
ekmek parası kazanmak için uğraşan dil döken bu cıvıl cıvıl gençler boynu bükük tü satamamışlardı alan olmamıştı bizim turdan
belki onların da gönülleri ağlamıştı kimbilir benim gibi benim hala ağlıyor

düşündük çe çaresizliği umutsuzluğu evet bu güzel belde Balıkesir e bağlı Edremit den gidilen kaz dağlarının eteklerinde kendini dağlara yaslamış GÜRE denizi zeytin ağaçları ile kaplı harika bir sahil beldesi ne yazık ki bu güzel yerde taş yığınına teslim olmuş zeytin ağaçları yok ediliyor
Büyük oteller devre mülk apart ları ile bu güzelim nefes alan doğa 5ve ya 6 yıl sonra tamamen taş yığını olacak
Ne düşünüp te yapıyorlar hangi akla hizmet ediliyor anlamıyorum gelecek nesil e torunlarımıza yaşamak için nefes almak için ağaç bırakmayacağız işte beni bu görüntüler kahrediyor

Zaten sevgisiz bir dünyada yaşıyoruz saygı ve diğer değer leri mizide unuttuk birde doğayı tabiatı kökünden kurutursak
Gelecek nesil ne yapacak nasıl nefes alacak sorarım sizlere nasıl bir yaşam bekliyor
Nasıl bir hayat
İki günlük tatil den anılar
AYŞE KARAN