2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
849
Okunma
Hayattan ne istiyoruz? Ya da ne bekliyoruz? Beklentilerimizin bize verilmesi için neyin ne kadar mücadelesini veriyoruz, ya da verebiliyoruz? Bu ve buna benzer ne kadar çok soru var değil mi, beynimizi dolduran.
İçinde bulunduğumuz boşlukta ayaklarımızın biraz daha kaymasına neden olan milyonlarca ve belki de milyarlarca anlamsız ses dizeleri.
Ben şu meşhur sır teorisini daha okumadan hayatıma geçirmişim. Geçirmişim diyorum çünkü farkında olmadan hayattan birşeyler istedim ve istediğim şeylerin gerçekleşmesi için çok fazla dua ettim. En önemlisi istediğim şeylerin olacağına inandım.
Peki sonuç???
İstediği şeyler gerçekleşen bir insanın attığı şen kahkalar ya da kötü sesine aldırış etmeden bağıra çağıra söylediği ses şarkılar mı?
Hayır, kocaman bir pişmanlık! İstediğinin gerçekten istediği olup olmadığını bilememenin verdiği ağır vicdan azabı. İkili bir delilik.
İsteneni isterken ve olmasını beklerken geçen zaman içindeki ağır yaralar... Yorum yapılsın ya da yapılmasın anlaşılsın ya da anlaşılmasın uzayda kaybolup gitme.
İşte böyle bişey...