fakir gönlümden, zengin duruşuna merhaba günlüğüm, günlerimin zayıf halkasını, askına asmak için mücadele veren parmaklarım, aklımın ve kalbimin işbirliğine muhtac. gözlerimin önünde cereyan eden seyyar yaşantılar, şu hissiyat terzimden elbiselerini kuşanarak senin podyumunda edeble yürümekteler. harflerim senin vitrininde müzayedeye çıkmış, necis parmakların iltifat bahşetme gayretlerine boyun bükmekte. halimin en ücra noktasına nüfûz eden başkalarının derdiyle dertlenme anlayışım, fıtratımın gereğini yerine getirme çabasını, okuyuculardan esirgememektedir. ağlıyorsam öylece, satır aralarında akarını bulmuş bir yaşın mesut ilerleyişine zemin oluşturan mürekkebe ve onun döküldüğü senin billûr sayfana ganimettir bil.


içimdeki talih güvercininin kanadı günlüğüm, özgürlüğüme giden ufukların sende peyda olduğuna inancım tamdır. denizine dehlizine, fırtınasına, poyrazına, kapılıp giden kuşbakışı halimin, minyatürce resmedildiği herbir sayfan, tahtsız gönüllere taht kurdu. aradığını sende bulan gezgin çaresizler, çaresizliğin mumunu tutuşturan alevce fikirlere senin bahtiyar yazılarında rastladılar. üç beş günün aslında bir nefes sıhhat kadar ehemmiyet taşıdığını bilen hastalar, deva için kapında gün dilenmekteler.


çatlağını içimde bulan günlüğüm, fikirlerim bir simitçinin tezgâgında düşten susamlarını dökerken, hissiyatım soğuk kış gecesinde asayiş berkemal derken, gerçekçi kişiliğimin yamalı gömleğinde her an seni çizmeye,karalamaya mübtela bir kalem durmakta. zaman, yaşamsal birşeyleri yorgun gözlerime emanet ederse, senden daha sırdaş, senden daha vefalı bulabilir miyim. acıları yazsam, dertleri eklesem sana, hasta olup bakılmaya muhtac bir vaziyette kalır mısın.bendeki sarsılmaz yerin, sana yazmaya muktedir halime güven veriyor. bir tutam sabahı bir tutam akşama ekleyiveren edalı tavrın, cilve ile cümlelerimi hissiyat rafına dizerken nazikçe bir buse konduruyor mürekkebim sana. satırlarına sığmayan üç beş harfimin günahı boynuna ki çaresiz bir civa gibi kaçacaktır kendisine yol buldukça.


gül kokulu günlüğüm, bahçende ebrûli bir lâledir yazılarım, iki dirhem bir çekirdektir fikirlerim, toprağına mübtela fidandır yaşlarım, seni çevreleyen talihtir sarmaşıktan duygularım. gülce bakan, kalbimdir atışların. bir akıl menbaında sana taşkındır yaşadıklarım.


varlığın, mürekkebime armağandır...