--- Okuma ve yazma duyguların ışıldayan kalemi, kısaca diyebilirim ki edebiyata renk katan bir şiirdir, susmaz bir nesirdir Mehtap ALTAN... meselci


...........................................................


meselci: Mehtap ALTAN’ı tanıyabilir miyiz birçok yönüyle?

Mehtap ALTAN:

1973 Kayseri doğumluyum… AÖF(Açık Öğretim Fakültesi) Halkla İlişkiler mezunuyum… Dünyalar güzeli iki kızım var…

En belirgin özelliğim telaşım… Sanırım Koç burcunun kaçınılmaz özelliği…

Liseye kadar susan bir Mehtap… Liseden sonra biriktirdiği suskularını kalemine, yaşamına yansıtmak için çağıl çağıl akan bir Mehtap…

Yeryüzünde duyunca dayanamadığım tek kelime çocuk…

Din, dil, ırk insanlarla aramda bir sınır değildir...Yaratana inancı olan ve İNSAN olan her yürek benim insan yanımın en değerli hazinesi olabilir…




meselci: Şiirlerinizde ve yazılarınızdaki özelliklerden kısaca bahsedebilir misiniz?

Mehtap ALTAN:

Şiirlerimde giz ve imge destekli kendime ait bir ses oluşturduğumu düşünüyorum... Hüzün, çocuk ve yaşam temalarıma destek veren duygular…

Düzyazılarımda yine şiirin o bitmeyen tılsımı hakim... Ne kadar nesir olsalar da mutlaka şiirden bir renk katıyorum elimde olmadan…




meselci: Keşkelere sığınır mısınız? Keşke şunu yapsaydım, keşke bunu yapmasaydım, keşke... gibi tümceleriniz oluyor mu hayat memat konusunda Sevgili ALTAN?

Mehtap ALTAN:

Keşkelerim yazık ki oldu… Keşke olmasaydı!!!

En büyük keşkem yaşama, atılmam gereken en önemli dönemde susma kılıfına bürünmemdi…





meselci: Neden başka bir sanat dalı değil de edebiyat ve özellikle de ŞİİR’le uğraş vermektesiniz?

Mehtap ALTAN:

Adresi belli tecrübeler beni mutlu eder… Zira hangi adrese neden gittiğimi bilmek başarımı çoğaltacağı gibi kendimi ifade anlamında da bir kazanımdır… Benim yeteneğimin şiir ve edebiyat dalında olduğuna inanıyorum… Kelimelerle hem dans edip, hem kavga edebilir onlarla koskoca bir dünya oluşturabilirim.. Ve oluşturduğum bu dünyada çoğalırken çoğaltmanın manasını yansıtabilecek kadar da gözleme paylaşımı ekleyebilen bir ruhum var… Ama bir resim çiz derseniz ancak bir çöp adam çizebilirim en fazla...

Kısacası ruhumuzun renkdaşı olan güzelliklerle çıkmalıyız yaşam yolculuğuna…




meselci: Şiir-ler genelde hangi imgeleriyle, hangi tınılarıyla, hangi mısralarıyla sizi kendine çekiyor? Şiirsiz yapamam diyenlerden misiniz?

Mehtap ALTAN:

Şiir okurken ilk dikkat ettiğim şey duygudaki samimiyettir…

Duygudan yoksun bir şiir mehtabı olmayan gece gibidir…

Final şiirin gizli öznesidir var olan ama her şiirde gözükmeyen…

Sonrası şiirin içindeki tılsımdadır ki beni çeken şiir mutlaka okunmaya mahkumdur…

Şiirsiz yapamam diyenlerdenim…

Yaşamdaki her hareket, beni şiire yağdıran bir anlamdır…





meselci: Şair kimdir şair kim değildir ?

Mehtap ALTAN:

Şair, duygularını ruhunun en beyaz mabedinde demlendiren sonra yaşama yansıtan elçidir…

Şair, kalemine insani erdemin rengini alan sonra da kelimelerle dans eden seyyahtır…

Şair, insana dair olguları dizelerin beşiğinde sallayan anadır babadır…


Şair, kalemine çıkarın ve savaşın kanını bulaştırmayandır…

Şair, bencilliğin ve kıskançlığın körelttiği resmi yapmayandır…

Şair, şiirine kini nefreti bulaştırmayandır…





meselci: Aşık olan, yüreği sevgiyle dolan neden soluğu hemen şiirde alıyor? Her şiir asana, her şiir kaleme alana(duygularını paylaşana) ŞAİR diyebilir miyiz? Şair olmanın kriterleri olduğuna inanıyor musunuz?

Mehtap ALTAN:

Aşık olan ve yüreği sevgiyle dolan neden soluğu hemen şiirde alır..Nedeni çok açık…Şiir bir çeşit sığınaktır…En güvenilir ne emin en sadık sığınak…

Dolayısıyla en özel anları da şiirle paylaşmak insani yanımızın kaçınılmazıdır…

Elbette şiir yazan herkes şair değildir ki … Bizler ŞAİR olma yolunda adımlarını sağlamlaştıran duygu işçileriyiz daha…

Şair olmanın kriterleri keskin bir çizgiyle elbette çizilemez… Zira şairliğin yarısı duygu, yarısı birikime teknik zenginlik katma donanımıdır…




meselci: Edebiyatta nasıl bir ün yapmak istiyorsunuz? Kitabım, kitaplarım raflarda olsun diye çalışmalar yapıyor musunuz?

Mehtap ALTAN:

İlk kitabım “Beyaz Ağıt” 1995 yılında çıkmıştı… O dönemin şanssızlığı ve suskunluğum tam 10 yıl sürdü… O yüzden illa kitap diye bir hedefim yok…

Önce Mehtap ALTAN’ın Edebiyat dünyasında kendi dünyasını, sonra onu o dünyaya taşıyacak erdemli gelişmesini tamamlaması gerekir ki duygu dünyamdaki hedefimi gerçekleştirebileyim…

Hedefime gelince… Ben şair ve yazar olma hayalimi gerçekleştirmek için çıktığım bu yolda ruhuma kattığım umut ve azimle gidiyorum…

Kitaplarım önce okuyanlarımın yüreğinde ruhunda ve takdirlerinde olacak… Sanırım raflarda olma sırası ondan sonra gelecek…




meselci: İnsanlık tarihi süresince kadınlar hep ezildi, daim öldürüldü, sayısız tecavüzlere uğradı, köle pazarlarında sakızlar gibi satıldı... kısaca tüm olumsuzları gördü ve yaşadı en değerli olması gereken varlığımız... Sevgili ALTAN, şunu sormak istiyorum size; bir kadın olarak, kadın’ı tanımlar ve neler hakkettiğine dair birkaç söz söyler misiniz?

Mehtap ALTAN:

Kadın, bir yağmurun içindeki kor…

Kadın, cennetin kapısında bir can…

Kadın, nefesine yaşamın gergefini sığdırması için çizilen bir resim belki de…

Ya da …

Kadın, erkeğin tamamlanmamış ateşine kar eken sihirbaz…

Hakketmek meselesine bence gelmeyelim… Zira insanda kadında yaradılışın en güzel en özel duygularını hak ediyor…

Ama!!!




meselci: Ne tür kitap, dergiler takip ediyorsunuz? İnternet dışında edebiyatınızı hangi kanallar vasıtasıyla geliştiriyorsunuz?

Mehtap ALTAN:

İletişim psikoloji konulu kitapları okumak beni daha mutlu ediyor ve doyuruyor… Doğan Cüceloğlu, Elif Şafak illa ki okuduğum yazarlar…

Kütüphanemde şiir tarihine ait birçok kitabım var… Okumuş olsam da yeniden yeniden onları okuyarak şiirde ki teknik şekil ve bilgimi geliştiriyorum…

Yaşamda gözlem yeteneğimle de şiir de duygumu büyütüyor besliyorum ..

Sonrası sizde bilirsiniz şiire davet…





meselci: Düş mü gerçeğe koşmalı, gerçek mi düşe…

Mehtap ALTAN:

Düş gerçeğin can damarı aslında…

Gerçek ise düşe dokunması gereken bir alaz…

Önce koşan felsefesini oluşturur ruhun en derinlerinde ki..

Bana göre düşleri olmayan gerçekler, sadece yürürler…






meselci: En beğendiğiniz şairler bir de şiirlerinden bir buket desem?

Mehtap ALTAN:

Necip Fazıl KISAKÜREK… ÇOCUK.

Ahmet TELLİ… GİZ.

Murathan MUNGAN… Kırılgan.





meselci: Günlük hayatta Mehtap ALTAN nasıl biri?

Mehtap ALTAN:

Güler yüzlüyüm kesinlikle… Zira sorguyu sevmem, gülümsemek ( beni seven dostlarımın sevdiklerimin ) neden sorularından kurtarıyor… Hüznümü ya şiirlerime ya da kendi içimdeki çocuğa anlatmak bana daha iyi geliyor…

Karşılaştığım her insanla iletişim kurma konuşma zevkim bazen eşimi rahatsız etse de :) bu beni çok mutlu ediyor…

Düşünsenize sokakta eli yüzü çamurlu bir çocuk senin gözlerinin içine bakıyor... Bakışlarından ilk anladığın onun üzgün olması mutsuz olması… Ona sadece bir gülümsemen mutsuzluğuna sakladığı gamzesini yeniden yanaklarına yerleştirmesidir ki… Bir çocuğun mutluluğunun karşılığı olarak hangi duygu vardır ki...

Çocuklarla konuşarak, bakışarak, belki de koklayarak kurduğum iletişimin tadı hiç bir yerde yok…

Ayrıca çikolatayı çok severim… Belki de içimdeki çocuğun tebessümüne her gün şahit olma hakkını elimde tutmak içindir bu sevgi…




meselci: Aşağıdaki kavramlar(önünde soru işareti olanlar) yüreğinizdeki karşılıklar ne-ler?

Mehtap ALTAN:

Yeni bir şiir karalamak?

Umudun koynuna gönüllü girmek…


Hayvanlar içinde hangisini seversiniz ve neden?

Karınca... Bana azim duygusunu aşılar her defasında… Onlar amaç savaşçısıdır…


Lapa lapa yağan kar?

Beyaz Ağıdın toprağa değen şiirsel gücü…


Favori Şair’iniz ve bir cümleyle sebebiyle alsam?

Cömert YILMAZ… Şiirlerindeki çocuk, yaşam, hüzün duygularının bende bıraktığı izler onun şiirlerini mutlaka okumama en büyük vesile… Ve elbetteki duruşundaki kalite yanı…


Neden edebiyatdefteri.com?

Edebiyat defterine şiirlerimi emanet edebiliyorum… Ayrıca vakit geçirmek için değil çoğalırken çoğaltmak felsefesinin yansıtıldığı kaliteli, güven dolu, sanalı gerçeğe en çok yaklaştıran ortam olduğu için edebiyat defteri diyorum…


Düşlerinizi süsleyen dört madde?

a- Rüyalarımdaki huzur.

b- İç dünyamdaki sessizlik.

c- Gerçeğime dokunacak kadar düşlerimin güçlü olması umudu.

d- Ve o…


Dünya dönerken?

İçimdeki durakların yok olduğunu bilme düşüncesi ve yazdığım her şiirde bir basamak daha dönen dünyaya ayak uydurabilme gücünü ekme sevdası doğar…


Ve dostluklar?

Dostluk…

Yeşim Deren...

Anlamı içimde en değerli kelimelerden biri… Sanırım depremlerden sonraki enkazlarımın minicik zerreleriyken beni ışığa kavuşturan manalar onlar, canlar onlar…



meselci: Sevgili Mehtap ALTAN, bu içtenli sohbet için sonsuz teşekkürlerimle diyorum...

Mehtap ALTAN:

Şiir adına, edebiyat adına, yaşamsal paylaşımın coşkusu adına ben teşekkür ederim sevgili meselci…


18.01.2010

.....................................BİTTİ..................................