Yaz arzuhalci! Ne diyorsam onu yaz. İkiletme sözlerimi

.

Aylardır tatilde sevda. Dönmedi gittiği yerden.

Ben yolcu etmiştim gülerek... El sallamıştım giderken. Tez dönsün diye su dökmüştüm ardından bir kova.

Dönmedi…

Uçağa gittim her gün. Sevda uçağı hep rötarlıymış aylardır. Öyle dediler, belki de teselli ettiler.

Kara trene koştum bir umutla. Sevda treni dönmezmiş gittiği yerden.

Geçit vermez olmuş dağlar otobüse. Çığ düşmüş yollara. Erimez karlar, gelemez sevda dediler.

Deniz yutuyormuş dalgalarıyla sevda vapurunu. Ulaşamıyormuş limana. Bakıp bakıp geri dönüyormuş sevdasız.

Yaz arzuhalci! Yaz ki çare bulsunlar…

Martılara seslendim biçareliğimi. Köpüklü dalgaların haykırışlarına karıştı haykırışlarım. Baktılar bana uzaktan acıyan gözlerle.

Kuşlara ulaştım sarp dağlarda. Uçsunlar haber götürsünler istedim. Gözyaşları gibi gökten damlalar indi o an, eritti umutlarımı...

Yaz arzuhalci! Sevdaya yaz artık. Koy zarfa, yapıştır pulunu, ver postaya…

Dönsün sevda. Bıraksın rehin tutanlar onu. Buralarda bekliyorlar hasretle sevdayı. Ben gidiyorum rehin olmak için oraya onun yerine...

Sevda buraya, ben oraya…
..................................

Ey sevda!

Döndüğünde dalgaları dinle ben yokken. Senin gibi sessiz kalmayacak, oradan sesleneceğim sana… Hep sesleneceğim. Mırıldandığım şarkı kulaklarında hoş bir seda olacak...