Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
müget
müget

YAĞMURSU DOKUNUŞLAR

Yorum

YAĞMURSU DOKUNUŞLAR

7

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1097

Okunma

YAĞMURSU DOKUNUŞLAR

YAĞMURSU DOKUNUŞLAR


-Çarşıya çıkalım, dedim Güneş’e.

İri, koyu, parlak gözleriyle güldü;

-Yağmur yağacak, baksana; ama harika olur aslında, gevşerim, dedi.

Yağmurlu havayı melankolikler severmiş. İyileşiriz hem…Doğanın her hali ilaç gibidir.

Güneş ; yeğenim ve arkadaşım. Sohbete daldık mı, kimse susturamaz bizi.

O gün, ikimiz de karamsardık. Kendimizce sebeplerimiz vardı. Yağmurlu bir hava ikimizi de bu yüzden çekiyordu. Esmer lekeleriyle ağlayan bir gökyüzü…Hüznümüz yalan değil. Ruhun tepetakla nefessiz kalışı…

Bol sağanaklı, siyahlar kuşanmış bir manzara lütfen…

Güneş, şemsiyelerimizi de alalım, dedi. Ben, bereler yeter, az yağıyor, dedim. Fakat, yine de aldık şemsiyelerimizi.

İstanbul’un en kalabalık çarşılarından birindeyiz. Aheste yürüyoruz. Bir iki önemsiz işimizi gördükten sonra oturup çay içeceğiz.

Yağmur, şemsiyelerimizi açacak kadar hızlandı, yine de karamsar neşesini sürdürerek… Çarşı cıvıl cıvıl, köşe başı satıcılarının tezgahlarında en çok şemsiye satılıyor.


- Bak gördün mü? İyi ki almışız şemsiyelerimizi, dedi Güneş…


İyi ki almışız…birden, yağmur, melankoliden sıkılmış gibi fikir değiştirdi. Coşkun bir sel gibi, bardaktan değil, kovadan akmaya başladı…Elli metrelik yeri yürüyene kadar sırsıklam olduk. Şemsiyelerimizin, okyanustaki bir fındık kabuğundan farkı yoktu. İyi ki almışız, diye gülümsedim…

Ayaklarımızın ıslanması en kötü şeydi. Bir teyze ve büyük olarak bu durumu çözmem gerekiyordu; en pratik çözüm nedir, diye düşünürken, ilk köşe başındaki açık hava çorapçısının yanında aldım soluğu..Altı çifti beş liraya erkek çorabı aldım.


Üzeri şeffaf bir naylonla örtülerek yazlıktan kışlığa devşirilen şirin bir kafede oturduk. Bize bakanlara aldırmadan, çoraplarımız değiştirdik. Sıcak bir ayak ne muhteşemmiş meğer…

Güneş, gençliğin tüm sorunlarıyla boğuşmaktan ayaklarının üşüdüğünü pek anlamamıştı gerçi. Yine de severek giydi çorapları. A, dedi, dede çorabı, bunlar. Olsun, dedim, işimizi gördüler…


-Teyze, bir sabah ben olarak uyansan ne yapardın? diye sordu Güneş, damdan düşercesine.


O sırada, ince belli bardaklarda çayımız gelmişti. Sohbet için bir eksik kaldı mı diye etrafıma bakındım. Her şey yerli yerinde…Güneş’in meraklı ve hınzır gözlerinde soru tekrar soruldu.


- Bir sabah, Güneş olarak uyansam ne yapardım? diye bir tekrar da benden. Zaman kazanmak istiyordum. Çok zor bir soru bu.

Zor olan sorunun kendisi değildi; yöntemiydi. Hınzırca bir cevap bulmalıydım.


-Önce, genç ve güzel bir kız olarak uyanmak muhteşem olurdu, dedim.

Kocaman bir gülüşle ödüllendirildim. Gerisi kolay, ne dersem işe yarar. Üniversiteyi bitirmiş fakat iş bulma konusunda hiç de acarlık göstermeyen bir insana söyleyecek çok şey vardı.


-Senin yaşında; işim, eşim ve bir de çocuğum vardı, dedim.

Hemen savunmaya geçecekti ki, lafı ağzına tıktım:

-Sana, artı beş yıl veriyorum, zaman ve çağ farkını kapatmak için.

Kısa bir hesaptan sonra;

- Bu durumda, hemen altı ay içinde, iş bulmalı, evlenmeli ve bir de çocuğum olmalı, dedi.

Güldük. Güneş’in tek sorunu, sorunu olmamasıydı. Ailesi her türlü ihtiyacını karşılıyordu. Bunu anlatmaya çalıştım elbette.

- Gerçek ihtiyacın nedir, onu bilmiyorsun sen, dedim, üstüne basa basa. Dedin ya, bir sabah Güneş, olarak uyansam, ne yapardım? Özgürlüğümü ilan ederim, hemen. Ve en zor olanı budur..

Bir teyze olarak arada nutuk çekme hakkına sahiptim. Karşımdaki, ilgili gözler de bunu bekliyordu zaten.

- Seni, bütünüyle güzelleştirecek tek şey; özgürlüğün... Sivilce kremlerini çöpe atacaksın. Sevgilin, her gün aşk mesajı çekecek sana. Annen, yüzüne baktığında, kendini kraliçe hissedeceksin. Gece yattığında, hemen uykuya dalacaksın. Sonra…

Uzar giderdi bunlar.

- Hadi, gel, sana yemek ısmarlayayım, dedim.

Yağmur ince dokunuşlarla yağmaya devam ediyordu...

..

Not: Bu öyküdeki olay, gerçekten yaşanmıştır.. Yeğenim Güneş’e yeni yıl armağanım...

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yağmursu dokunuşlar Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yağmursu dokunuşlar yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YAĞMURSU DOKUNUŞLAR yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
meryemel
meryemel, @meryemel
13.1.2010 12:17:28
Güzel bir soru,gerçekten o yaşa o koşullara dönmek ister miydin ?
Hypatia
Hypatia, @hypatia
5.1.2010 14:27:26
10 puan verdi
Güneş'e yakışır bir soru... Bir sabah ben olrak uyanırsan ne yapardın...? Bu soruyla yola çıkıp güzel bir yazı yazmışsın kutlarım efendim... Biraz daha uzun olsaymış daha iyi olurmuş gibi geldi bana. Seni Seviyorum......
Ahmet AY 21
Ahmet AY 21, @ahmetay21
5.1.2010 00:41:43
Güneş'i kutlamaktan öte bir ödülle ödüllendirmek isterdim;
Bize bu güzel öyküyü kazandırmadaki katkısından dolayı.
Sayın yazara da elbette çok şey borçluyuz. Ancak ben "Güneş'in 'değdiği yerin' güzelliklerini aydınlatarak" gösterdiği için tebrike doyamıyorum.
Eyvallah Güneş ve deşifre olan yürek!
bezm-i cihan
bezm-i cihan, @bezm-icihan
4.1.2010 19:38:41
10 puan verdi
çok güzeldi müget,

kapılmıştım ne güzel seyrine, neden bitti dedim?

dilerim gelir devamı bu paylaşımın,

tebrikler.
NURA
NURA, @nura
4.1.2010 17:59:12
sohbet edenleri dinler gibi oldum ki ,,
daha uyarlama yapılabilir di..
ama konu nun geliişimi ilginç...
Serap Baycan
Serap Baycan, @serapbaycan
4.1.2010 17:50:40
10 puan verdi
Keşke devam etseydi dedirten yazı. Anlatım mükemmel.
Sevgi ve saygılarımla...
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
4.1.2010 16:11:45
6 puan verdi
Öykü den ziyade anı yada sohbet vari bir yazı okudum.
Türüne göre değilde içeriğine göre değerlendirirsek; gayet güzeldi.
Her şeyden önce samimiydi.
Akıcı ve anlaşılırdı.
Güneş bir rüyadan uyanıyor ve kendisini teyzesi ile yer değiştirmiş buluyor gibi fantazi sonlar yazdım kafamda. Ama tuturamadım.

Saygı ve selamlar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL