Sevgiler

TÜRKİYE’NİN PARTİSİ

Yıllardır takım tutar gibi parti tuttuk. Guruplaşmalar oluşturduk. Partiler başarısız da olsalar kendilerinden asla kopamayan gurplara TABANIMIZ ya da arka bahçemiz dediler.
Başarısız partilerin oy depoları olduk.
Biri yönetip başarısız olunca ötekine rey verdik. Oteki başarısız olunca eskisine yine oy verdik, iktidar ettik. Sonra yine başarısızlık ve önceki parti derken bu bir sarmal haline dönüştü. Bu kısır döngüyü kıramadık yıllarca.
Kötü yönetimler sonucunda geri kaldık ve ülke sefalete sürüklendi. Hiç çalışmadan iktidar olmaya alışıktılar. Tek gelemeyince KUALİSYON denilen başarısızlar birliği olarak başa gelmeyi yine başardılar. Bu yamalı bohçalar uyum içinde çalışamayıp yine ve yine başarısız oldular. İhtilal ve Mıhtıralara neden oldular. Onların yüzünden ülkedeki bütün elde edilmiş demokratik hak ve hürriyetleri askıya alındı. İşkenceler, idamlar ve siyasi linçler yaşandı.
Fakirlik ayyuka çıktı, terörün tohumları ekildi itinayla. Ülke Sontur Gerilla, Sitem, Kusurluk gibi nice karışık ve karanlık oluşumlarım cirit attığı bir yer yapıldı. Olumsuzlukları yazmakla bitirmek mümkün mü?
Bu halk taraftar hem de fanatik taraftar olduğu sürece böyle de gidecektir.
Böyle bir ortamda çabalayan bir hükümetin varlığını ve işinin zorluğunu da anlamak gerek.
Başarısız partiler yetmez gibi Zümre ve Cemaat partileri türedi.
Tabela partisi olmaktan ileri gidemediler onlarca yıldır. Fakat asla pes etmediler ve çoğunluğun temsil edildiği iki-üç büyük partiden birine katılmadılar.
Türkiyenin tamamını kucaklayan 0/0 1 ile 0/0 3’lerde seyreden bu partiler yeterince liyakatli bir kadroya bile sahip değildiler.
Bir QQP’nin bütün Türkiyeyi temsil edip adil yönetmesi inandırıcı geliyor muydu size?
Öncelikle Türkiye’nin partisi olmak ve bütün halkı kucaklamak gerekiyordu.
İşsizlik,fakirlik,terör ile savaş ilk işleri olmalıydı iktidar partilerinin.
Siyasal barış, sosyal adalet, sivil ve demokratik anayasa parti tüzüklerinin en başında olmalıydı. Her konuda görüş ve önerileri olmalıydı. Hangisinde ne Var?
Demokrasi kendi parti yapılarında bile yok çoğunun. Yargı, yürütme ve yasama gibi kuvvetlerin ayrılığı prensibini de hazmedememişler henüz.
Ne partiler ne de iktidar bir çiftlik değildir. Başarısız muhalefet başarısız iktidarı bile iktidarda tutar. Muhalefette eriyen partilere devlet emanet edilir mi?

Ülkenin içinde bulunduğu fakirliği,perişanlığı herkes biliyor. Sosyal barış ve sosyal adaletin de bozulduğunu herkes biliyor. Bunlara hiç girmeyeceğim.
Ben yazımı siyasilere değil REY sahiplerine yazdım.
Oy verirken çok düşünün, geniş ve çok çeşitli görüşlerin temsil edildiği kitle partilerini seçin. Tanıyorsanız şahıslara oy vermeyi tercih edin. Oy vereceğiniz parti Türkiyede herkesi kucaklayan yapıda olsun. Bir Caz partisine oy vermeyin.
Oy verdiğiniz parti onun bunun değil;

TÜRKİYE’nin PARTİSİ olsun.

Fakirlik ve geri kalmışlık kader değildir. Kötü yönetim ve kötü yöneticilerin halka diktiği elbisedir. Tepki gösterin. Her şeye " Padişahım çok yaşa" demeyin.
Sesi gür olanlar ve iktidara ulaşabilenler; fakirliği, işsizliği ve yanlışları samimiyetle dillendirsin.
Açım diye intihara kalkana kadar " Ayakkabı atın" yani demokratik tepki koyun.
............. ...........’e yazar kasa fırlatan/ adam gibi adamlar/ lazım bize.

T.... işçilerinin hükümeti uyarıcı ve nitelikli direnişini de destakliyorum.

ENGİN TATLITÜRK