Taş atarken bir kargaya bile, çok düşünmeliyiz ! Hatta bir yılanın, farenin vb. hayvanların canına kastederken de.

Aynı Yaratıcı’nın, yaşama hakkı vererek, bu dünya için yaratmış olduğu canlıları yok etmeye, ya da onları insan nesline düşman etmeye hakkımız olabilir mi ?

Bir serçeye taş atmak, güvercini, kumruyu bile ürkütmekten zevk almak, yakışır mı insanlığa ? Hele, ayaklarımızın altında geziniyorlar diye, küçücük karıncaları ezmek, nasıl bir şeydir ? Gücünün yettiklerini yok etsin diye mi, insan olarak, insan gibi en özenilen, değer verilen, başka hiç bir canlıya verilmeyen aklın bahşedildiği varlıklar olarak yaratılmışık bizler ?

Farelerin olmadığı tarlalarda, zararlı böceklerin kol gezdiği, tavukların olmadığı yerlerde, kenelerin kol gezdiği, hele hele arıların olmadığı dünyada, hayatın devam etmesinin bile mümkün olmadığını düşünmemiz gerekmiyor mu ?

Kadınlara, kızlara kötü davranan bir erkek, tüm erkek cinsine zarar vermiş olmuyor mu ? O yüzden çıkmamış mıdır ; ’’ Erkek milleti değil mi, topu cehenneme ! ’ sözü ? Buna hakkımız var mı ?

Yabancı bir ülkede yaşadığımızda, yaptığımız her hatanın, ülkemize, milletimize mal edileceğini de unutmamamız gerekir. ’’ Pis Türkler ’’ sözlerini kimler söyletti acaba bizim için ? Ne hakları vardı buna ?

İsviçre’nin küçük bir yerleşim merkezinde yapılan referandum sonucunda, minare yasağı gibi bir saçmalığın kabulü, tüm İslâm Dünyası’nın, Avrupa’ya ve Hristiyan Alemi’ne bakışını olumsuz yönde etkilemedi mi ?

ABD Emperyalisti; ikiz kulelere yapılan saldırıyı ve Saddam’ın tutumunu bahane edip, İslâm Dünyası’nın kalbine saldırmadı mı ? Yaktığı canların ve birbirine düşürdüğü Arap-Kürt ve Türkmen halklarının vebali kime ait ?

Geçim zorluğuna düştüğünü bahane edip, hırsızlığa, vb. yanlış olaylara bulaşanlar, çocuklarına kötü damga vurmuş olmuyorlar mı aslında ? Ailesini, soyunu lekelemiş olmuyor mu ? Bir aileden , bir sülaleden, yüz kızartıcı bir suç işleyen birinin çıkması ne demektir biliyor musunuz ? Buna hangimizin hakkı var ?

’’Tercih benim, kime ne ?’’ diyerek fahişeliği seçen birinin, çocuklarına, ailesine, sülâlesine karşı hiç mi sorumluluğu yok ?

Hakların ve özgürlüklerin sonsuz olması düşünülemez ! Dünya’da hatta belki de Evren’de yalnız değiliz. Haklarımız ve özgürlüklerimiz, yakınlarımıza ve başkalarına zarar vereceğimiz noktadan öteye gidemez, gitmemeli..

Fikret TEZAL