AÇILIMIN İLK MEYVESİ
TERÖRİST ELEBAŞISI TESCİLLENDİ

Dr. Sadık Özen


Yazımın başlığını okuyunca; zaten tescilli değil miydi denilecek. Otuz dört bin kişinin katili olarak tabii ki tescilliydi. Ama bu defa kastedilen şey başka. Tıpkı bir siyasi partinin lideri gibi tescillendi.

Bu, dünyada benzeri görülmemiş bir olaydır. Bir eşi bugüne kadar ne duyuldu, ne de görüldü. Adam açıktan açığa Türkiye siyasetini yönlendirmeye başladı. Olacak şey değil. Değil ama bal gibi oluyor işte.

Hazmedilmesi hiç de kolay değil. Bakalım açılımcılar bunu nereye kadar hazmedecekler. Onlar hazmetseler bile halkın hazmının son derecede zor olacağı kesindir.

Aslında bu durum pek de yadırganmamalıdır. Zira Perşembe’nin gelişi Çarşamba’dan belliydi. İşin buralara geleceği önceden anlaşılıyordu. Ama ilgili ve yetkililere; “İnadım inat ….. … ….. ” misali bir türlü söz dinletilemedi. .

Açılım açılım derken, açılan delikten “Bölücübaşı” nın başı çıkıverdi birden. Açılımın mucitleri mutlu olmuşlardır herhalde. Bakalım iş buradan daha nerelere kadar uzanacak?

Adamın keyfi yerinde, istediklerini yavaş yavaş elde ediyor. Kapı pencere derken, malikânesinin duvarları da ithal kâğıtlarla kaplandı. Bakalım bundan sonra programda neler var. Bir gün kalkıp da “Kapımın eşiği altından olsun” derse şaşmamak gerek. Nasıl olsa her istediği oluyor.

Açılım paketinin içinden bakalım daha neler çıkacak? Açılımcılar; paketi hiç açmadan, büyük bir titizlikle, gideceği yere kadar götürmekte kararlı görünüyorlar.”Ne pahasına ve neye mal olursa olsun” söylemi bunu apaçık ifade ediyor. “Ölmek var, dönmek yok” gibi bir kararlılık içinde oldukları anlaşılıyor.

“Cami ne kadar büyük olursa olsun, imam bildiğini okurmuş”. Bu atasözümüz, işte tam bu gibi durumlar için söylenmiş olmalı. Atasözlerimiz arasında bir de “Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın” söylemi var. Bu da kararlılığın başka bir ifadesidir.

Bütün bunların, çok iyi niyetlerle ve teröristleri dağdan indirmek ve akan şehit kanlarını durdurmak uğruna yapıldıkları biliniyor. İnşallah bir gün bu gerçekleşir. Ama ya bir gün dağdan inen eşkıyalar, Meclisimizin içini doldururlarsa !. Ya bölücüler işi daha ileri götürmeyi başarırlarsa !.. Ya ileride toprak bütünlüğümüz, ulusal egemenlik ve bağımsızlığımız sorgulanır hale gelirse !..

Allah göstermesin, ağzımdan yel alsın.

Anlaşılan; uzunca bir süre daha, korku ve kuşku içinde, bu tartışmaları yapmaya devam edeceğiz.

Allah sonumuzu hayretsin. Aminnn !...

www.fikirplatformu.net