8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
814
Okunma
Bakmayın başlığı öyle attığıma ! Aslında bu ülkede yaşayan her insanın ve hatta insan olan herkesin zararına bir durum bu. Sadece kaoslardan, huzursuzluk ve çatışmalardan nemalanan vahşilerin yararına bir durum !
İzninizle ben de şu önceleri ’’Kürt açılımı ’’ diye yola çıkılan, bir mola alınıp, adına ’’ demokratik açılım, millî birlik projesi ’’ takma adları kullanılan, sonunda ’’ PKK açılımı’’ ndan başka bir şey olmadığı anlaşılan olayı biraz da biz irdeleyelim.
Bu işin amacı için bir kaç seçenek sıralanabilir :
1- Ülkenin gerçek gündemi olan, ekonomik başarısızlığın örtbas edilmesi,
2 - Millî istihbarat kuruluşunun ve ABD istihbaratının verdiği ’’ Kürt isyanı ’’ beklentisi.
3- Tamamen iyi niyetle, akan kanın durduralabileceği inancıyla, görülen antidemokratik ortamın düzeltilmesi.
Aslında bu üç seçeneğin de gerçeklik payı yüksek ve bu açılımın yapılmaya çalışılmasının az çok pay sahipleri.
İktidarın, muhalefetle açık görüşmekten kaçınması, bunun bir devlet politikası olduğunun açıklanması, en çok istihbaratın bir ’’ Kürt isyanı’’ ndan endişe ediyor olması seçeneğini güçlendiriyor.
Tarihte çeşitli şekillerde bu tür isyanlara kalkışılmış ve çok kötü olaylar olmuş, çok da kanlar dökülmüştür. Hepsinin sonucunda hem demokrasimiz hem de Kürt halkı zarar görmüştür.
Bence bastırılacağı kesin olmakla birlikte, yeni bir Kürt isyanı başlamıştır. Fakat hesaplar tutmayacak, emniyet kuvvetleri ve ordumuz tezgâhlanan oyuna gelmeyecektir. Onlar, böyle bir isyana, çok sert karşılık alacaklarını, emniyet kuvvetlerinin kötü muamalesi karşılığında, uluslararası camianın ve belki de askerî güçlerin - Irak’ta olduğu gibi - müdahale edeceğini sanıyorlar. Bu oyuna kesinlikle gelinmeyecektir.
Bence fiilen başlatılmış olan bu hareketin sonucunda - belki - iktidar düşebilir. Yine belki ; olağanüstü hâl ya da sıkı yönetim bile ilân edilebilir. Askerî darbe asla olmayacaktır. Kan dökmemek için en akıllı ve sabırlı yöntemler kullanılacaktır. AB ile bir süreliğine aramız açılsa bile, sonunda haklı olduğumuz kabul ettirilecektir.
Kaybeden en çok Kürtler olacaktır. Demokrasimiz mutlaka yoluna devam edecektir.
Bu saatten sonra Devlet eliyle olmasa bile, halk eliyle Kürtlere karşı kısıtlamalar olacaktır. Bir çok iş yeri , Kürt işçi almamayı düşünebilir. Ev sahipleri Kürtlere ev kiralamamayı düşünebilir. Kürtlere kız verilmemeye başlanabilir. Mazlum iken zalim, madur iken suçlu durumuna düşme yolunu kendileri seçmişlerdir.
Kardeşliğimiz, akrabalığımız, komşuluğumuz, dostluğumuz zarar görecek arkadaşlar ! Daha ne olsun !
Adamlar ellerine geçen taşları camlarımıza, otobüslerimize, iş yerlerine fırlatıyorlar. Yakıp yıkıyorlar ! Hiç mi tepkimiz olmayacak !
Örtülü de olsa orduya, emniyete, devlet dairelerine alınacaklar arasında, uzun bir süre Kürtler olmayacaktır. Olmamalı da bence !
Her kötülüğün bir yaptırımı mutlaka olmalı ! Şiddetten elbette kaçınacağız. Taşlara taşla, yangınlara yangınla asla karşılık vermeyeceğiz.. Ama sitem de mi etmeyelim ! Onların demokratik haklarını savunmadık mı ? Tüm ırkçılara, faşistlere, darbecilere karşı birlikte mücadele etme çağrısında bulunmadık mı ?
Askerlerimize, polisimize kurşun sıkarak karşılık verdiler, uzattığımız dost ve birlik eline ! Ateşle, taşla saldırdılar evlerimize, otobüslerimize, iş yerlerimize !
Biz onlara sitem ediyoruz bu gün. Darıldık, gücendik diyoruz sadece. Şiddetlerine asla şiddetle karşılık vermeyeceğiz. Fakat iş yerlerimize almayız artık onları. Kızlarımızı vermeyiz ve kızlarını istemeyiz bundan sonra.Arkadaşlarımız arasında onlara yer vermeyeceğiz. Çünkü güvenimizi kaybettiler. Onlardan askerimiz, subayımız, polisimiz, memurumuz olmasın demekte bal gibi haklıyız bu gün !
Bu isyan girişiminde de kaybeden Kürtler oldu işte. Bizler üzüldük, demokrasimiz üzüldü, dostlarımız üzüldü, düşmanlarımız sevinecek sadece.
Fikret TEZAL