Tek amaç kazanmaksa eğer, kazanmak adına her şey mübahsa ; bunun adı Kapitalizmdir !

Helâl ya da haram, insanlığın yararına ya da zararına, hatta dünyada hayatın yok oluşuna bile bakmaz Kapitalizm ! Her şey kazanmak içindir, onun için.

Bayramlar fırsattır , belirli günler fırsattır. Olağanüstü olaylar ve hatta doğal âfetler, savaşlar bile fırsattır.

Bir taraftan borçlanmaya özendirilir insanlar, diğer taraftan da harcamaya, tüketmeye. Aynı insanlara Kurban Bayramı’nda koç, yılbaşında hindi kestirir Kapitalizm. Kurban Bayramı dininin gereğidir, yılbaşı da evrensel oluverir, Kapitalizmin pompalamasıyla. Oysa Kurban Kayramı ayrı bir dinin, yılbaşında çam gölgesinde hindi yemek başka bir dinin gereğidir. Bir insan hem Müslüman hem Hristiyan olabilir mi ?
Olur efendim ; sadece bizim ülkemizde olur !

Kapitalizmin pompalamısından en kolay etkilenen toplumlar cahil, gelişmemiş ülkelerin zavallı yurttaşlarıdır ! İşte bizim halkımız da maalesef böyle.

İnanç ve inancının gereğini yaşamak, kesinlikle saygı duyulması gereken bir değerdir. İnancı olmayan kişi bile aynı saygıyı hak eder. İnancı gereği, yılbaşında, çam gölgesinde hindi yiyen insanlar da saygıyı hak ediyor. Acınması gereken, dininden, inancından haberi olmayan, pompaların gönderdiği her yöne savrulan, Kurban Bayramı’nda Müslüman, yılbaşında Hristiyan olan zavallılardır.

Kapitalizm, görevini yapıyor. Onun amacı sadece kazanmak. Öyleyse ona kızmaya da hakkımız yok. Elbette ki, faizle para satmaya, borçlandırmaya ve tüketmeye, harcatmaya pompalıyacak insanları !

Silâh satmak için, ülkeleri birbirine düşürmesi bile normal Kapitalizmin. Savaşlar çıkacak ki, silâhlar satılabilsin. Akıllı olsun insanlar, ülkeler ve oyuna gelmesinler. O akıllar boşuna mı verilmiş ? Hangi gelişmiş ülkeleri görüyorsunuz , birbiriyle savaşan ? Hangi geri kalmış ülkeler var, komşularıyla iyi geçinebilen ? Irak - İran, 8 yıl nasıl birbiriyle savaştırıldı ? Ne silâhlar satıldı onlara ! Ne paralar kazanıldı !

Siz hiç, Ramazan’da oruç tutan Hristiyan ya da Hindû vb. gördünüz mü ? Kurban Bayramı’nda koç kesip de etini dağıtan, Müslüman olmayan birine rastladınız mı ?

Yılbaşı evrensel olmuşsa eğer, mutlaka başka bir dinin inançlarını yaşatarak kutlamak zorunda mıyız ? Kendimizce, varsa eğer, dinî inancımızla çelişmeyecek şekilde kutlayamaz mıyız ?

Sonuçta , halk olarak çok zayıfız maalesef. Neyi neden yaptığımızı bile bilmeden yaşıyoruz.

Sünnet ettirdiğimiz oğlumuza ’’ artık erkek oldun ’’ derken, sünnetin dinimizin bir işareti olduğunu bile unutuyor ve unutturuyoruz.

Geri kafalı falan değilim ben. Aşırı dinci de değilim. İsyankârım sadece ! Halkımın bu kadar bilinçsiz oluşuna, cehalete, geri kalmışlığa, acizliğe isyan ediyorum !

Fikret TEZAL