8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1107
Okunma
Sana kaçıncı mektubum bu. Yazdıktan sonra atamadığım ve yırtarak çöp kutusuna attığım.
Yüreğime düştüğün, kavurduğun, yaktığın kaçıncı günümdeyim bilmiyorum. Bana göre o kadar çok zaman geçti ki ! Sayamadım, sensiz ve hasretle geçen günleri.
Ah sevdam ! Dedim ya yaktın, kavurdun yüreğimi. Gecelerim sensiz, ruhsuz. Sensiz her şey yabancı, sahte. Sensizlik ile geçen yalnız geçen gün ve geceler. Karanlık, soğuk geceler…..
Demiştim ya sana, seni olduğun gibi kabul ettiğimi. Kabul ettim evet ! Her halinle kabul ettim seni. Bu mektup aslında veda mektubu olacaktı. Sana son satırlarımı yazacaktım. Kararlıydım. Ya seninle geçecekti bundan sonra hayatım. Ya da sensiz, tek başıma.
Mektubu yazmaya başlamadan önce seninle yaşadıklarımızı düşündüm. Seninle nefes alışım aklıma geldi. Gezdiğimiz yerler aklıma geldi. Paylaştığımız anılar aklıma geldi. Ne güzel günler yaşamışız seninle sevdam.
Şimdi çok uzaklardasın. Belki de bir daha asla göremeyeceğim seni. Kokunu asla duyamayacağım. Gözlerine bir daha bakamayacağım.
Olsun be sevdam. Uzakta olsan da her an yanındayım. Seni her an içimde yaşatıyorum. Ne fark eder. Sen sağ ol o bana yeter.
Bu mektubu yırtmayacağım. Çeyiz sandığımda saklayacağım. Tıpkı, sevgini kalbimde sakladığım gibi……