Öğretmek , ama neyi öğretmek ? Bildiği her şeyi mi, ona öğretmesi emredileni mi, yoksa, bildiklerinden, duyduklarından ve emrolunduklarından seçip, en doğru, en güzel ve en yararlı olanını mı ?

Şu anda uygulanan, özellikle eğitim sistemimizdeki durum nedir ? Öğretmenlerimiz, neyi öğretiyorlar ? Bildikleri doğruları mı, yoksa, kendilerine emrolunanları mı ?

Bir devlet memuru elbette, kendisine emrolunanı yapmak zorunda kalır. Fakat, hiç mi şansı olmaz, içlerinden , yanlış ya da zararlı olanları ayırmanın, eleştirmenin, yorum yapmanın ?

Öğretmenlik, en saygın ve hatta kutsal mesleklerin önde gelenlerindendir. Ve de en önemlilerinden.. Öğretmen, bir muma benzetilir, bir kandile ; kendi erirken, etrafını aydınlatan. Ne kadar güzel bir tariftir bu.

Öğretmen de bir insandır sonucunda. Fakat, mesleğinin öenminin farkına varması gereken, aldığı maaşın yetersizliğini, yaşam kalitesinin pek yüksek olamamasını, önemsememeye çalışan, en doğruyu, en güzeli, en yararlıyı öğretmeye, gücü yettikçe, ömrü oldukça öğretmeye çalışandır. Öğretmenin emeklisi de olmaz, boş zamanı da..O, yaşadıkça öğretendir..

Hz. Muhammde (S.A.V.) bir öğretmendi. Kendisine vahyolunanları öğretti. Allah’la kul arasına girmeksizin ve asla karşılık beklemeksizin öğretti. Geçiminden hiç şikâyetçi olmadı. Görevinin öneminin, kutsallığının bilincindeydi çünkü. Onun gibi bir çok din alimi de aynı şeyleri yapmaya çalıştılar. Asla çıkar, menfaat derdine düşmediler. Öyle olmayanlar zaten sahtekârladı....

Mustafa kemal, bir öğretmendi. Halkına, en doğruyu, en güzeli, en yararlı olanı öğretebilmek için yaşadı. Karşılığında da asla, maddî beklentileri olmadı. Tek istediği, özgür bir vatan ve o vatanda özgür yaşayan insanların olmasıydı..

Benim de öğretmenlerim vardı : Behice Yalkın, İlhan Türker, Ahmet Erişen, Fatma Tunçay, Ece Tuncay, Ayşe Onsekizoğlu, Canay Aral ve adı şu anda aklıma gelmeyen niceleri. Onlar da, bu güzelim mesleği hakkı ile yapanlardandı. Onlar da hep aydınlatmaya çalıştılar. Kimi eridi, kimi parladı. Ama hep aydınlattılar.

Saydığım ve sayamadığım, tüm öğretmenlerin şahsında, bu kutsal camianın, tüm mensuplarının, öğretmenler gününü kutlar, genç yaşlı demeden, hepsinin ellerinden öperim..

Fikret TEZAL