6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
673
Okunma
DÜNYA’NIN EN KİBİRLİ KIZI
- Neyine güveniyorsun? Bu bilgiçlik, bu dünyayı ben yarattım tavırları neyin nesi? Çok mu güçlüsün hayat karşısında? Çok mu güzel ve çekicisin de herkes senin peşinde? Hayır, tabii ki. Sende ki sadece kibir. Evet, kaprisli ve kibirlisin. Aydın sanıyorsun kendini değil mi? Ne kadar salak olduğunu bir fark edebilsen, kendinden utanırdın. Ya beni iyi dinle ve yardımımı kabul et ya hep aynı aptal olarak kal. Güzel giysilerine boyuna posuna mı güvencen. Senden menfaatlenmek isteyen üç beş arıyı yar mı sandın da şiştin
Gün akşama telefonuyla oynayan, kültürlü görünmek için yalandan yanında kitap taşıyan, erkekleri peşinden koşturmaktan başka heyecanı olmayan, Kulağından egosunu tatmin edecek söz ve müziğin dışında bir şeyin beynine gitmesine izin vermeyen bir salaksın. Senin şehvetli nefislerden başkasının işine yarayacağını sanmam bu halinle. Görüntün var, ruhun yok. Değerlerin yoz. Sevgin sadakatsiz. Sen kadın gibi kadın bile olamıyorsun. Özgünmüş, Bir tek sen mi özgünsün? Bir tek yatma işine mi yararsın? Beni sevdiğini söylüyorsun. Tarif et, göster sevgini. Çıkart cep telefonunu. “ Murat beni arama” de. “ ben Ahmet’i seviyorum, Biz sözlendik” de. Sil diğer bütün aptal numaralarını. At telefonun kulaklığını. Beni ve dünyayı dinle biraz. Zor değil, ben sana yardım ederim. Haydi dediklerimi yap. Çıkarsana telefonunu. Sevgin yetmiyor aşkım. Aşağılandığını mı düşünüyorsun? Zaten hiç yükseklerde olmamıştın ki? Tam olarak istediğim gibi olamasan bile kadın gibi davran ya da defol git yanımdan.
Aptal aptal bakan yüz ifadesi değişmişti üniversiteli kızın. Gözlerinden akan birer damla gözyaşı, göz makyajını akıtıp palyaçoya benzetmişti kızı. Ne kalkıp gidebiliyor, nede Ahmet’in dediklerini yapabiliyordu. Düşünme özürlü dar beyni, kendisini yaşadığı durumdan kurtaracak hamleleri attıramıyordu. Onun şok hali devem etmekteydi. O güne kadar kimse süslü maskesinin altına bakıp, gerçekleri yüzüne çarpmamıştı. Kendisi bir maşrapaydı, kazan olması isteniyordu. Birkaç soru daha sordu Ahmet. O sadece bozulan makyajını tazeliyordu. İlk durakta tren den inen Ahmet güç, irade, asalet nedir gösteriyordu. Delice s ediyordu. Çünkü güzellik ve aşk solucu güzel huy ve erdem kalıcıydı.Sevmesine rağmen, dünyanın en kibirli kızını yerle yeksan ediyordu.