Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Eser Akpınar
Eser Akpınar

KIZ KARDEŞİMİN HİKAYESİ

Yorum

KIZ KARDEŞİMİN HİKAYESİ

5

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

4180

Okunma

KIZ KARDEŞİMİN HİKAYESİ

KIZ KARDEŞİMİN HİKAYESİ

Geçtiğimiz Yaz ayları boyunca kızımla oldukça uzak kalmıştık. Her ikimizin de alışık olmadığı bir durumdu bu. Anne-kız hiç bu kadar kopuk olmamıştık. İzmir’e dönüp, buluşma zamanımız geldiğinde, sinemaya gitmeye karar vermiştik. Önce kısa bir alış-veriş turu attık, Agora da, sonra film ardın da yemek. Yemeği kızım ısmarlayınca gün çok keyifli sonuçlanmış olmuştu, benim adıma.:-))

İzlediğimiz filmin ismi: Jodi Picoult’nun çok satan kitabından uyarlanan Kız Kardeşimin Hikâyesi.

Oyuncular: Cameron Diaz, Abigail Breslin, Alec Baldwin, Jason Patric, Sofia Vassilieva, Joan Cusack

“Ben çocukken, annem, babamla birlikte beni çok sevdikleri için bu dünyaya geldiğimi ve küçük bir mavi gökyüzü parçası olduğumu söylerdi. Neden sonra bunun tamamen doğru olmadığını anladım.”–Anna

Filmin konusu kısaca şöyle: Sara ve Brian Fitzgerald çiftinin genç oğulları ve iki yaşındaki kızları Kate’le sürdürdükleri hayat, Kate’in lösemi hastası olduğunu öğrendiklerinde sonsuza kadar değişir. Ebeveynlerin tek umudu, Kate’in hayatını kurtarmak için bir çocuk daha doğurmaktır. Bazıları için, böylesi bir genetik mühendislik ahlaki sorular doğururken, Fitzgerald çifti, özellikle Sara için Kate’i hayatta tutmak için ne gerekiyorsa yapmaktan başka çare yoktur. Ve gereken şeyin adı, Anna’dır.

Ancak Anna 11 yaşına geldiğinde tıbbi açıdan özgürlük ister. Bir avukat tutarak aileyi bölen ve Kate’in hızla tükenen vücudunu kaderin ellerine teslim edebilecek bir dava açar.

Filmi izlerken iki kişi arasında gittim-geldim. Anne Sara ve Kate’i kurtarmak için doğurduğu kızı Anna.

Bana göre film aslında bir mantık ve yürek çatışması. Anne duygusallığı ile baktığım zaman Sara’yı haklı buldum. Ama yine anne olarak baktığımda Anna’ya karşı yapılan haksızlığı da kabullendim. Aslında haksızlığa uğrayan sadece Anna da değil. Anna kadar Kate, baba, oğul ve aile de haksızlığa uğruyor. Kendimi Sara’nın yerine koydum. "Ne yapardım?" Sorusunu sordum kendime. Verdiğim yanıt “ Aynısını yapardım “ oldu. "Doğru mu?" Buna yanıtım da “ HAYIR “.

Yaşamlarımızı şekillendiren kararlarımızı kimimiz mantığımızla kimimiz yüreğimizle alırız. Bu bizim hayata bakışımıza ve hayatı yaşama anlayışımıza, kabulümüze göre değişir. Bu güne kadar, kendimle ilgili, yüreğimin sesini dinleyerek aldığım her karardan ve çıktığım yoldan heybem boş ve zararla döndüm. Ne zaman aklımı kullansam sonuç olmasını istediğim gibi oldu. Yine kırıldım, incindim. Belki çok kereler etrafımdakileri de incittim. Ama en azından kendime saygımı, kişiliğimi korudum.

Hayat, ne yazık ki, duygusal yaşanmıyor. Hepimiz çeşitli zamanlarda " Sevgi " diyoruz. " Aşk " diyoruz. " Sorumluluklarımız " diyoruz. " Eşimiz-dostumuz " diyoruz. Çoğumuz bu söylemlerin kırgınlıklarını ömür boyu taşıyoruz. Kırgınlıklarla sertleşiyoruz. Yaşama bakış penceremizin yönünü değiştiriyoruz. Sonuçta bir gün bakıyoruz ki, gerçek benliğimizi, kim olduğumuzu biz bile unutmuşuz. O, zamanın bir yerinde kaybolup gitmiş. Geriye gerçeği ile alakası olmayan müsvedde bir insan kalmış.

Mutlu bir aile iken ölümün soğuk gerçeği ile darmadağın oluyorsunuz. Üstelik ölüm çocuğunuza geliyor. Yapabileceğiniz hiçbir şey yok. O derin çaresizlik duygusunu, hissedebiliyor musunuz?. Bir ebeveyn için bu durumu mantıkla kabullenebilmek çok zor. Bana göre insan, yaşadığı olumsuzluğu giderebilmek için elinden gelen her şeyi yaptığının hesabını önce kendisine verebilmelidir. Bu hesaplaşmadan sonra “ Evet, yapabileceğim başka bir şey kalmamıştı “ diyebilmelidir. Ruhun huzuru için gerekli olan bu dur. Ruh huzur bulduğunda kabul kendiliğinden gelir.

Ben Sara olsaydım. Ölmek üzere olan çocuğum için bütün ailemi eşimi, sağlıklı ve bana ihtiyacı olan oğlumu, kendi hayatımı bir kenara iter miydim? EVET

Ben Sara olsaydım. Ölmek üzere olan çocuğumu kurtarmak için laboratuvar ortamında bir çocuk daha doğurur muydum? EVET

Ben Sara olsaydım. Doğurduğum bu çocuğun da benim çocuğum olduğunu unutup tıbbi her türlü eziyeti çekmesine göz yumar mıydım? EVET

Ben Sara olsaydım. Ölmek üzere çocuğuma sadece ben çocuğumu kaybetmeyeyim diye o zor ve eziyetli hayatı yaşatır mıydım? EVET

Ben Sara olsaydım. Bütün bunları yaptığım için doğru ve haklı olur muydum? HAYIR.

Her annenin ve anne adayının izlemesi gereken bir film. Kendinizi filmin içine yerleştirerek seyrettiğinizde farklı düşünüyorsunuz. 3. gözle izlediğinizde görüşleriniz tamamen değişiyor.

Kendinizi sorgulamak istiyorsanız izleyin.
İzlediğinize değecek.

Eser Aslanlı
İzmir




Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Kız kardeşimin hikayesi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Kız kardeşimin hikayesi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
KIZ KARDEŞİMİN HİKAYESİ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
su_misali(Gülhun Ertilav)
su_misali(Gülhun Ertilav), @su-misali-gulhunertilav-
19.11.2009 21:25:59


Kızlarımın tavsiyesi üzerine okumuştum bende kitabını, (Kız Kardeşim İçin- jodi picoult) çok etkilendim okuduğum sıralarda, şimdi yazınızla o güne tekrar döndüm. Yazınızda bir anne olarak kendinizle iç çekişmeye girmişsiniz, aynı şeyleri bende okurken yaşamıştım ve sizinle aynı duyguları yaşadım. Sanırım bütün anneler bizler gibi düşünürler

Kutluyorum efendim güzel kaleme almış ve anlatmışsınız Saygılarımla



Hatice Dökmen
Hatice Dökmen, @haticedokmen
19.11.2009 16:34:13
harikasınız KİTAP KURDU....
sayfalarınızda gezinmek bir ayrıcalık...
hayata bakışınız ve yaşamı irdeleyişiniz...
hayranım kaleminize ve yüreğinize.
sevgimle.
Eser Akpınar
Eser Akpınar, @eserakpinar
19.11.2009 15:24:44
Görüşe değer bulan dostlara teşekkürlerimle...Sevgiler
Engin Tatlıtürk
Engin Tatlıtürk, @engintatliturk
19.11.2009 09:24:53
Çok güzel bir yazıydı. Bir ikilem bu kadar güzel ve gerçekçi anlatılabilir. Doğru cevapları vermişsiniz ve ben aksini yapardım demişsiniz. Bazen insanın mantığını durduran durumlar olur. Haklı da olabilirsiniz. Asla sara'nın yerinde olmak istemezdim. Saygılar.
nertenn
nertenn, @nertenn
18.11.2009 23:57:18
teşekkürler eser hanım.
izlemedim filmi.manisaya gelirse izleyeceğim mutlaka.
anne olmak başlı başına bir zorluklar silsilesi.severek isteyerek gönüllü esaret gibi bir şey.bir de böyle sağlık sorunu olan bir evlat .kimseyi böyle imtihan etmesin rabbim
teşekkürler.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL