Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
çetin altungüneş
çetin altungüneş

YENİ DOĞAN

Yorum

YENİ DOĞAN

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1665

Okunma

YENİ DOĞAN

YENİ DOĞAN

Günün hangi saatte battığı görülmezdi burada. Tepelerin arasındaydık çünkü. Evler dağları sırtlanmıştı. Korumak için kendilerini çaresizlikten.Ocaklar yer yüzünün çamurunu yakıyordu. Klarnetçiler, matbaa işçileri, bakkal karıları dolaşıyordu günün battığı saatlerde.
Çoğu kez eve haftalıksız dönen, yazlık sinemalara kaçak giren delikanlıları, fabrikalarda damarlarını bırakan işçi kızlarıyla yeni doğan yoksulluğuna yoksul ama bir tas çorbasını komşusuyla paylaşan bu güzel insanların yaşadığı yer, bir sevgi yumağı gibi bedenimi sarıyor, hayatın doğusuna mahsus o karşılıksız sunum, yeni doğanın yoksulluğunu örten acı güneşli bir gökyüzü gibi kuşatıyordu beni.
Oturduğum gecekondu ile İsmet Dayı ve kızı Cemile’nin avlusu arasında on metre var-yoktu. O gece onlara konuktum. Yemek yemiş olmam bir şey ifade etmiyordu. Orada da yemek zorundaydım. Yemek sonrası avludaki sohbette ismet Dayı ile ellerimizde birer kadeh rakı işte öyle yan yana, can cana, dem deme...
Gövdeleri kadar büyük, yürekleri kadar iyilik ve sevgi dolu bu insanları tanımam bu avluya ayak basmamla başlar. Ülkü Tamer’in gözlerinde serçeler yanan, bir aşktan bir dünya kuran sen yeni doğan benim için baştan başa bir avluydun. Heyhat! Sonra Cahit Külebi’nin “Sonra Mevsim Değişiverdi” dediği şey oldu. Bir kamu kuruluşundan emekli olan İsmet Dayı, emekli ikramiyesini bir bankere kaptırdı. Kamyonlarda şoförlük yapmaya başladı. Yorgun ve üzüntülü o büyük çocuk kalbi bu ihanete daha fazla dayanamadı. Cemile’ye inme geldi,sustu hala konuşmuyor. Her şey ne tuhaf çok sevdiğin Orhan Kemal romanlarına benziyor.
Avlu’da akşam oldu, karanlık çöktü, sofralar toplandı, herkes dağıldı. Ne ucuz şarap kafasıyla seyrettiğimiz Çirkin Kral filmleri, ne mahallenin ezbere bildiği Cem Karaca şarkıları. Bağ bozuldu.
“Mektupsuz koma beni. Aşkını uzun uzun anlat. Utanma anlatmaktan. Senin elin benim elimi tutsun. Birlikte sıçratsın ayaklarımız yeni doğanın çamurunu. Aynı duvar halısına işlensin ceylanlarımız“ diyordu Ülkü Tamer ya bence ceylanlarda o duvar halısından kaçalı çok oldu. Avluların sırt sırta vermiş dostluğu, evlerin, sokakların akrabalığı kalmadı. Sıcak yaz geceleri Cemile’nin niyet tutmak için avucuna topladığı ateş böcekleri de bir daha dönmemek üzere uçup gitti.




Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yeni doğan Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yeni doğan yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YENİ DOĞAN yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL